Part 29

3.4K 314 2
                                    

Jimin's POV

Yatak odamın kapısının açıldığını duyduğumda banyodan yeni çıkmıştım ve Minji'nin davetsiz bir misafir yerine odaya girdiğini gördüğümde Tanrı bilir ne kadar rahatladım.

Odaya girer girmez hemen beni aradı ve sonunda gözlerini üzerime diktiğinde beni çağırarak yüksek sesle bağırdı.

"Anneeee!!"

Kollarımı genişçe açarken kıkırdadım, iki dizimin üzerine çöktüm ve prensesimin kollarıma koşmasını bekledim.

"Seni çok özledim bebeğim! Sen de beni özledin mi?"  Onu kollarıma aldıktan sonra dizlerimin üzerine oturdum ve kucağıma oturması için onu çektim.

Yüzlerce öpücükle onun yüzüne saldırdığımda sonunda benim gibi kıkırdadı.

"Annemi çok özledim! Anne, anne! Anneme sandviç aldık! Annenin her zaman Minji'yle yediği sandviç" diyerek heycanla konuştu, ama her zaman beni düşündüğü için ona teşekkür etmeden önce, bize doğru gelen aceleci adımların sesi duyuldu ve paniklemiş bir Jungkook yatak odamızın kapısında kendini gösterdi.

"Minji, neden bağırdın?! Annene bir şey mi oldu?!"  diye aceleyle sordu ve göz göze geldiğimizde ikimizin de nefesi kesildi.

Çünkü vücudumdaki kıyafet eksikliğinin farkındaydım.

Sadece belimin altından uyluğumun ortasına kadar, vücudumun en mahrem yerlerini kapatacak kadar uzun bir havlu giyiyordum.

Gerçekten hayal edebileceği pek bir şey kalmıyordu.

Erkek alfanın benden özür dileyeceğini düşündüm, gözlerini anında kaçırıp buradan uzaklaşacağını ama beni yanılttı.

Gözleri vücudumun tüm kısımlarında dolaşıyordu ve bakışları ne kadar uzun süre kalırsa o kadar koyulaşıyordu.

Vücuduma böyle gözlerle baktığı için ona kızmam gerektiğini biliyordum.

Veya rahatsız hissetmem gerektiğini.

Ama hiçbirini yapamadım.

Bunun yerine bakışları içimi ısıttı ve Minji küçük avucunu yanaklarımdan birine yerleştirdiğine şaşkınlıkla ona baktım.

"Anne?" şaşkın sesi ikimizi de transdan çıkardı ve kendimi utanmış hissettim, Minji'nin küçük bedeninin arkasına saklanarak elimden geldiğince vücudumu örtmeye çalıştım.

"Üzgünüm! Düşündüm ki sen- ah, mutfakta bekleyeceğim. Minji ve ben seninle yemek için kahvaltı aldık. Güle güle!" Jungkook sonunda gitti ve yine aceleci ayak sesleri duyuldu, hemen odadan uzaklaştı.

"Hasta mısın, anne?" Minji sorguladı, aniden vücudunu Jungkook'un gözlerine kalkan olarak kullandığımda muhtemelen garipsemişti. Geniş küreleriyle yüzüme baktı ve ben de ona cevap vermek için başımı iki yana salladım.

"Ama yüzün kızarmış," diye bilgi verdi sadece iç çekip kızıma garip bir gülümsemeyle baktım. Az önce olan durumu gerçekten nasıl açıklayacağımı bilmiyordum, aslında ona hiçbir şey açıklamamayı tercih ederim.

"Sadece utanıyorum hayatım. Annen fazla kıyafet giymedi, anlıyor musun? Minji Haneul ve Seo Joon oppa'nın önünde kıyafet giymezse utanmaz mı?"

"Hmm... hayır? Minji hep onlarla birlikte banyo yapar. Baloncuk oynarız! Ve ördekler! Ve Haneulie oppa, Minji'nin saçını şampuanlamasına yardım eder!" ikizlerle paylaştığı anıları heyecanla bana anlattı. Aklını az önceki olaydan uzaklaştırdığı için minnettardım.

Ona küçük tepkiler vererek ikizler konusuyla aklını meşgul etmesi için birkaç basit soru sordum, bugün dışarı çıkmak için giyecek uygun kıyafetler bulduğumda onu yatağa oturttum.

"Peki, bu sabah ne yedin?" diye sordum, üzerimi tamamen giyinip odayı biraz toparlarken.

"Minji, annem ve babamla yemek yemek istiyor. Bu yüzde Minji, Haneul ve Seojun oppanın evinden dönene kadar bekledi." Cevabı beni şaşırttı ve gözlerim büyürken hızla ona doğru  yürüdüm.

"Hiçbir şey yemedin mi tatlım?" diye sordum uyandığından beri hiçbir şey yememiş olmasından endişelenerek.

"Hayır, Minji Seojun oppa'nın sandviçini ve Haneul oppa'nın çöreğini yedi. Babası, Minji'nin biraz yemek yemesi gerektiğini söyledi anne merak etme," diye tatlı bir gülümsemeyle cevap verdi.

Bunca zaman midesi boş olmadığı için rahatlayarak iç çektim.  Şükürler olsun ki Jungkook kızını yemeye nasıl ikna edeceğini biliyordu.

"Evet, yemeseydin elbette endişelenirdim. Bebeğim aç olmamalı. Şimdi gidip biraz daha yiyelim," Onu kollarıma alıp mutfağa yürüdüm.

-

Fated ✓ | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin