Fated ✓ | Jikook

Part 36

Jimin's POV

Jungkook mağazada biraz daha zaman harcadı, bende onun için aldığım ama erimeye başlayan çikolatalı dondurmayı boşa gitmeden bitirmeye karar verdim. Daha sonra isterse ona yenisini alabilirdim.

Muhtemelen etrafına bakıp kendisi için bir şeyler daha almak istemişti, ben de bu boş zamanımı Taehyung'u arayarak ve Minji'yi sorarak geçirmeye karar verdim.

"Merhaba Jiminie!" Taehyung'un derin sesi beni diğer hattan karşıladı.

"Merhaba, Taehyung. Minji nasıl? Umarım siz çocuklara çok fazla sorun çıkarmamıştır, "diye sordum, kızımın tanışmamızın üzerinden henüz bir gün bile geçmediği bir çiftle kalırken kendisi gibi davranmasını umarak.

"Hiç de değil, gerçekten çok akıllıydı. Bu geceki sürpriz pastamızı süslemek için çok çalıştıktan sonra şimdi uyuyor," diye bilgi verdi ve kızımın güçlük çıkarmak yerine yardımcı olduğunu duymak benim için hoş bir sürpriz oldu.

"Aman tanrım, umarım harika bir iş çıkarmıştır"

"En iyisi, gerçekten. Kendi bebeğime sahip olmak için sabırsızlanıyorum," dedi Taehyung rüya gibi bir sesle telefona ve ben sadece gülümsedim, birkaç yıl önce onun gibi olmanın tam olarak nasıl hissettirdiğini biliyordum.

"Endişelenme Taehyung. Sadece sekiz ay kaldı," diye destekledim, onlar için heyecanlıydım.

“Haklısın. Ama dürüst olmak gerekirse korkuyorum"diye itiraf etti, sesi kısıktı.

" Her şey yoluna girecek. Eminim Yoonji noona ve sen bebek için en iyi ebeveyinler olacaksınız "Diye güvence verdim, bugün Minji ile ne kadar iyi ilgilendiğine bakarak.

"Umarım öyle olur, senden, Namjoon hyung ve Seokjin hyung'dan çok şey öğrenmem gerekecek. Ve belki de Jungkook'dan. Benden önce bir bebeği olduğuna inanamıyorum," diye inanamayarak kıkırdadı.

"Bu onun suçu değil, bunu kendime yapan benim ve Jungkook'un Minji'nin doğumu için sorumluluk almasını gerçekten beklemiyordum." Diyerek gerçeği itiraf ettim.

"Şimdi daha mutlu görünmesine sevindim ve onun mutluluğunun arkasındaki nedenlerin siz olduğunu biliyorum," dedi Taehyung ve ben sadece Jungkook'u düşünerek hafifçe gülümsedim.

"Umarım öyledir"

Taehyung kendinden emin bir şekilde, "Biliyorum. Bugünki Jungkook, geçen yıl iş gezisi arasında bizi ziyarete gelen Jungkook'tan çok daha mutlu." dedi.

"O mu?"

"Evet. Ve ah, lütfen Minji'ye kıyafet getirebilir misin? Yoonji'nin tişörtüyle uyudu çünkü az önce pastanın üzerine krema sürerken elbisesini kirlettik," diye rica etti.

"Aman Tanrım, yanımda fazladan kıyafeti var. Çantayı sana vermeyi unuttuğum için üzgünüm. Bundan sonra Jungkook'tan senin evine uğramasını isteyeceğim" Diye özür diledim.

"Sorun değil. O, tişörtün içinde o kadar sevimli görünüyor ki, Yoonji ve ben onun bir sürü fotoğrafını çektik. Acele etmeyin, umarım randevunuzu sabote etmemişimdir " Taehyung, Jungkook'la olan randevu konusunu gündeme getirerek unuttuğum şeyi hatırlattı.

"Bu gerçekten bir randevu değil," ifadesini çekingen bir şekilde reddettim.

"O halde daha düzgün bir randevu mu istiyorsun? Minji'den, Jungkook'la onsuz bir randevuya hiç gitmediğini duydum," dedi Taehyung.

"Lütfen Minji'ye sorma. Sana her şeyi anlatacaktır" Diye yalvardım, kızıma her şeyi anlattığım için pişmanlık duydum ve ona bu şeyleri kimseye söylememesini söylemeyi unuttum.

"Küçük kıza sormak için daha fazla sebep, Jimin. Minji ve ben artık en yakın arkadaşlarız. Ve en yakım arkadaşlar birbirinden sır saklamazlar" diye alay etti Taehyung , herkesle arkadaş olmaktan ve her gün sadece lisedeki her dedikoduya yetişmek için okula gitmekten zevk alan çocuklardan biri gibi çıkıyordu sesi.

"Aman Tanrım, Taehyung" O diğer hattan kıkırdarken yenilmiş bir şekilde iç çektim.

"Sorun ne?" Jungkook aniden yanımda belirdi, biraz endişeli görünüyordu.

"İşin bitti mi?" Ona bakmak için döndüm ve bana üzerinde mağza logosu bulunan alışveriş çantasını gösterdi.

"Evet, her şey yolunda mı?" diye sordu kaşlarını çatarak, muhtemelen daha önce duyduğu korkunç ses tonumdan dolayı bir sorun olduğunu düşünüyordu.

"Ah pek bir şey değil. Sadece Minji mutfakta oynarken elbisesini kirletmiş ve ben Taehyung'a yedek kıyafetlerini vermeyi unuttum," Ona tam olarak yalan söylemedim ama Taehyung'la ne hakkında konuştuğumuzuda bilmesini istemedim.

"Şükürler olsun, ona bir şey olduğunu sandım" Jungkook rahatlayarak içini çekti ve aldığı bilgiyle yavaş yavaş sakinleşti.

-