Bağırmak.. bunu duyunca insanın aklına direk konuşmak, ses çıkarmak falan gelir fakat bazen öyle bir bağırırsın ki bunu kimse duyamaz.. evet insan içinden de bağırabilir.. içinden de çığlık atabilir ve emin olalım bu çığlık en güçlü seslerden bile daha gürdür ancak bunu kimse duyamaz, kimseye duyuramazsınız..Bende şu anda içimden çığlık atıyorum. Hemde öyle bir çığlık ki sanki hayata meydan okuyor gibi. Cesaretimi hızlıca topladım ve arkamı döndüm.
Korumalardan biri uyanmıştı sanırım ama şu anda yerde yatıyordu. Ne oldu ya da ne yaptılar da o koruma yerde yatıyor hiç bir fikrim yok.
Jungkook'un annesi: oww siz hiç bir şey bilmiyorsunuz. Ama zamanla alışacaksınız.
Hemen yanlarına gittim.
Yn: ne oldu?
Min seo: Bir koruma uyanmıştı
Jungkook'un annesi elindeki iğneyi ona sapladı ve adam olduğu gibi yere yığıldı.Jungkook'un annesi: az daha herkes uyanıyordu. Size vermeyi unutmuşum.
Dedi ve elimize bir kaç iğne tutuşturdu.
Jungkook'un annesi: eğer birisi uyanırsa direk iğneyi vücudunun herhangi bir yerine saplayın bu iğne saniyesinde onu geri uyutur.
İğneleri daha sıkı kavradım. Umarım bu iğnelere ihtiyacımız olmadan buradan çıkabiliriz.
Jungkook'un annesi: yn şimdi git direk iğneyi oradaki adama sapla sonra çok dikkatli bir şekilde anahtarı alacaksın.
Yn: tamam siz ne yapacaksınız?
Jungkook'un annesi: kızlarla birlikte bahçedeki korumlara iğneleri saplayacağız ne kadar az koruma o kadar iyi değil mi?
(Bu kadın neden bu kadar zeki? Ağlicam ya jdksjsksk)
Kafamı sallayıp geri arkama döndüm. Elimdeki iğneyi daha sıkıca tuttum ve oraya doğru ilerlemeye başladım..
Sert bir şekilde iğneyi korumaya sapladım ve koruma bayıldı. Hızlıca elimi korumanın cebine attım. Çok sessiz olmam gerekiyordu. Yavaş ve sessiz bir şekilde anahtarı aldım. Yüzüme sanki zafer kazanmışcasına bir gülümseme yerleştirdikten sonra kızların yanına doğru yöneldim.Yn: anahtarları aldım.
Jungkook'un annesi: aferin kızım hızlı öğreniyorsunuz.
Yn: neyi?
Jungkook'un annesi: mafyalık ve silah kullanma işlerini hızlı öğreniyorsunuz.
Bu sanki iyi bir şeymiş gibi gülümsedim. Böyle bir şey için gülümsemem ne kadar doğru tartışılır ama bizim artık bunları öğrenmemiz gerekiyordu çünkü normal bir hayat yaşamıyorum ve yaşamayacağım.
(Evet sayemde eheheh ndkajsjs)
Peki şimdi ne yapacaktık? Hiç bir şeyi tam öğrendiğimizi düşünmüyorum. Ama Jungkook'un annesi yıllarca bu hayata katlanmıştı ve çoğu şeyi biliyordu..
Yn: peki şimdi ne yapacağız?
Jungkook'un annesi: içeri gireceğiz. Üyelerin kaldığı yeri bulmamız biraz zor ama imkansız değil.
Soo Ah: nasıl?
Jungkook'un annesi: yani bu depoda çok fazla oda var ve üyeler hangisinde bunu bilemeyiz ya da hepsi ayrı ayrı odalarda mı? Hiç bir şey bilmiyoruz ama şu an tek bildiğim hızlı olmamız gerektiği çünkü bu iğne hız bakımından güçlü ama korumalar yarım saate kadar uyanır.
Soo bin: yani yarım saatimiz var.
Min seo: ama bir sürü de oda var.
Yn: yapacak bir şey yok :/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya ℘ JJK
Fanfiction"Ay çok güzel görünüyor değil mi?" Dedi gülümseyerek Ona döndüm. "Evet. Mükemmel." "O Japon inancını biliyor musun?" "Hayır, Ne Japon inancı?" Keyifle gülümsedi. "Bir Japon inancına göre; eğer iki kişi gece birlikte ay'ı izlerken karşıdakinin 'bu g...