2.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

25.2K 1.7K 462
                                    

"Hiç düşmemiş biri göğün kıymetini bilemez..."

"Dur!"

Nefes nefese bağırıp en son soluklanırken gülerek kırmızı elbisenin tüylü eteğini savurup gülümsedim.

"Gitme!" Son harfi uzatarak bağırırken gözlerimi kapatmış, elimin birini gökyüzüne kaldırarak kendimi serbest bırakmıştım.

"Anlatılacak çok şey var bende..." derken mikrofonu indirip göz kırptığımda bir ıslık koptu. "Bir kahve...sonrası , en olmadı gün ortası, sahne arkası ..."

Gülerek kendi etrafıma dönerken alkışlayan herkes de en az benim kadar eğleniyor gibiydi.

"Çok!"

Gözlerimi açıp güldükten sonra ayak uçlarımda koşarak sahnenin ucuna geldim.

"Beklet-me!" Son kısmı tekrardan bağırırken elimi yeniden göğe yükseltmiştim.

"Aynı Ay'ın altında ayrı ayrı..." Arkamdaki dansçılar ile sağa ve sola zıplarken önümden geçen kameraya bakıp omuzlarımı kaldırdım. "Yarın gelmeden sen gelsen..." deyip tek gözümü kısıp baktım. "...ol-maz mı?"

Şarkının bitişiyle bateriden yükselen ses ile zıplayarak sahnenin bir ucundan diğer ucuna gitmeye başladım. Burayı seviyorum! Müziği seviyorum! Beni alkışlayan insanları seviyorum!

"Mi-na! Mi-na! Mi-na!"

Gülerek kendi etrafımda döndüm ve tekrardan bağırdım.

"Dur!" diyerek elimi uzatıp karşımdaki dansçıların hepsini durdurdum.

"Gitme!"

Ben sağa yürürken onlar sola yürüyordu.

"Anlatılacak çok şey var bende..." gülerek etrafımda dönüp rap gibi olan kısmı hızlıca söyledim. "...Bir kah-ve...sonrası, en olmadı gün ortası, sahne arkası..."

Koşarak seyircilerin önüne gittim ve arkamdaki danscılara uyum sağlamak adına bedenimi serbest bıraktım.

"Çok! Bek-let-me!" diyerek gülümsedim. Zaten sahnenin altın kuralı, gülümse. "Aynı Ay'ın altında ayrı ayrı..." Spot lambaları gözümü kamaştırırken nefes nefese kalsam bile mutluydum. "Yarın gelmeden sen gelsen..." önce sağ omuzumu kaldırdım. "Ol-" sonra sol omzumu kaldırdım "-maz..." İkisini birden indirip aynı anda kaldırdım. "...mı?"

Şarkının bittiği yerden sonrasını çığlıklar, ıslıklar ve çılgın zıplamalar alınca bende zıplaya zıplaya gitaristin yanına gittim.

Patlayan fişekler, insanların salladığı flaşlar...

.
.
.

Ellerimi enseme atıp sahneden inerken biri alnımdaki teri siliyor, bir başkası buz dolu bir şişe suyun pipetini uzatıyordu.

"Harikaydı Mina!" diyerek gelen yönetmen ile gülümsedim. Biliyorum, harikaydı.

"Sen bu iş için doğmuşsun." diyen menajerim Serhat ile sudan bir yudum içmiştim ki kaşlarım çatıldı.

"Çok soğuk, biraz ılık su ekleyin."

Sesim en değer verdiğim şeydi ve ona böyle bir yapamazdım.

"Araba arkada bekliyor." diyen stilistim üstümdeki kıyafetin kırmızı ceketini elinde tutuyordu. Biri geldi ve ona kırmızı ceketi giydirip giriş kapısına yolladı.

"Kameramanlara yüzünü göstermemeye çalış. " diyen Serhat ile kızın başını sallayıp yanımızdan uzaklaşmasına bakınıyordum ki Melek sırtıma siyah uzun bir kaban bıraktı.

Şeytan İle Anlaşma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin