53. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

7K 1K 639
                                    

    "Sadece...38...Gün..."

    "Hayat bir oyun değil; başkalarını öldürdükçe, para biriktirdikçe kazanmıyorsun..."

    Kapıyı tekmeleyerek açtığımda Mimi hemen yol göstermişti.

     "Sol taraf."

     Bir iki adım atmış, tek elimle silahımı sıkıca tutmuştum ki Mimi tekrar konuştu.

    "Bu taraf sol değil Mina."

     Gözlerimi devirip hızlıca geri döndüm.

     "Üzgünüm Mimi ama kaç gündür uyutuluyorum haberin var değil mi? Bir de kanıma bir ton yabancı madde enjekte etmişlerken."

   
     "Ben bir şey demedim."dediğinde alt dudağımı ısırdım.

     Heyecandan hızlı hızlı nefes alıp verirken koridorun sonundaki pencereden içeri süzülen sokak lambalarının ışığı kaşlarımı çatmıştı.

     "Şu an saat kaç?"

     Soğuk zemin zihnimi hafiften yerine getiriyor, kendimi dinç tutmaya çalışıyordum. Arada bir yalpalasamda düşmemek için çırpınan deli bir yanım vardı.

    "03.38."

     Gecenin bir vakti.

  
     Koridoru hızlıca geçip pencereden aşağı baktım. Kahretsin. Kaçıncı kat bu? Lütfen bana biri asansörlerin olduğunu söylesin.

     "Sağ tarafa ilerle."

     Dönüşüm ile hafifçe sallanan sağ kolum acıyınca yüzümü buruşturup elimi koluma koydum. Artık bir zombiye benziyordum.

    Sağ tarafım artık komple camdı. İç içe girmiş devasa göktelenlerin olduğu bir manzarayı izliyordum loş koridorda yürürken.

     Elimi  kolumdan çekmeden yürürken arada bir karnım gurulduyordu. Çünkü çok acıkmıştım. Deli gibi. Birkaç adım daha attığım sıra duvarın içinden geçip camlara çarparak duran siyah bir silüet ile korkuyla geri kaçarken kıçımın üstüne düştüm. Hızlıca nefes alıp verirken şeytan sırıtarak yüzüme baktı.

    "Çok havalı bir giriş yaptığımı düşünüyordum."  dediğinde silahı bir anlık kucağıma bırakıp baş parmağımı üst dişlerime bastırdım.

   
     "Az daha erkenden ölmeme sebep olacaktın." diyerek tekrar silahı alıp doğrulduğumda ellerini havaya kaldırmış, bariz bir dalgayla bir iki adım geri çekilmişti.

    "Şeytan doldurur, derler." dediği sıra pantolonumun cebinde oluşan şişlikler ile gözlerim kocaman açıldı. Ceplerimde duran yedek şarjörlere bakıp tekrar yüzüne baktım.

   
    "Şu an bir rüyada mıyım?" dedim şaşkınca. Gülerek eldivenleri ellerini havaya kaldırdı ve sırıttı.

    "Hayır, bu sefer ben senin dünyanı ziyarete geldim. "  dedikten sonra beyaz saçlarını geriye taradı. Bunu yapması ile siyah, spor bir şapka oluşmuştu başında.

     "Neden geldin?" dedim etrafı kolaçan edip ilerlerken.

    Bu sefer bambaşka birinin kılığına girmişti. Asyalı bir yakışıklı olmuştu. Hatta sırıttıkça arada bir parlayan diş etindeki piercingi de dikkatimi çekmişti.

     "Elinde bir silah var, dolaylı yoldan az önce bir adamı öldürdün ve şu an içindeki o hırsı iliklerime kadar hissediyorum. Bu anları kaçıramam." diyerek bu seferde elini gelişi güzel salladı ve üzerinde uzun bir kaban oluştu. Eldivenleri, şapkası , ayakkabıları ve beyaz saçları. Neden bu kadar karizmatik bir havaya büründü? Aksiyon filmleri hoşuna gidiyor olmalı.

Şeytan İle Anlaşma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin