48. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

7K 1K 317
                                    

   "Sadece...47...Gün..."

   "Sessizce kalkarsam gürültü ile otururum. "

    Ayaklarımız toprağa değdiğinde önümde duran bir yığın insana el salladım. Arkamı döner dönmez kafama bir şapka geçirmiş, Güray'ın verdiği güneş gözlüğünü takmıştım.

     "Bu kadar ünlü olduğunu tahmin etmemiştim." diyen Asır ile kısa bir bakış attım.

     "Ben size demiştim." diyerek hafifçe güldüğüm sıra erkekler sağ taraftan şehre doğru giden bir yola saptılar.

      En arkaya geçmiş, sessizce yürürken Mimi'den bir ses geldi.

    "Ağ erişimi sağlandı, güncelleme yapılıyor. Lütfen bekleyiniz... Yaklaşık...28 saat sürecek..."

   Gözlerim kocaman açıldı. 28 saat mı? Yuh, ne yapacaksın 28 saat?

     Elimi cebime soktuğum sıra biri uzanıp elimi tuttu. Elimin tersiyle elini ittirmek istediğimde Yiğit ile göz göze geldik.

     Kaşlarım şaşkınlıktan dolayı havaya kalkmıştı.  Yüzündeki tedirgin ifade ise bir kilometre öteden anlaşılabilirdi. Bu adam silahlı adamlarla dövüşürken bile bu kadar gergin gözükmüyordu.

     "Ne yapıyorsun?" dedim sessizce. Önümüzde muhabbet  edip yürüyen erkeklere bakıp.

     "Konuşmak istiyorum." dediğinde yüzüne baktım tekrardan. Gerçekten konuşmak istediği belliydi ama şu an sırası mıydı cidden?

     Başkalarının önünde ilişki mevzusu konuşmak ve kendimi saftirik gibi göstermek istemiyorum.

     "Şimdi mi?" dedim boştaki elimle öndekileri göstererek.

     "Tamam o zaman." diyerek biraz hızlandı ve önüme geçti. Elimi bırakmamış, kendi elini beline koymuş ve önden önden yürümeye başlamıştı. Omzu üstünde geriye bakınca gözlerine şaşkınca baktım.  "Böyle yürüyelim."

   
    Hiçbir şey dememe izin vermeden önüne döndüğünde gözlerimi kırpıştırdım. Eli içerisindeki elimi hareket ettirdiğimde daha sıkı tutmuş, elimi çekiştirerek beni kendine yaklaştırmıştı.

    Sanırım Yiğit de istiyordu. Böyle çocuksu, ergence ama hoş olan şeyleri.

    Gözlerimi etrafta gezdirdim ve baş parmağıyla okşadığı parmaklarımı aklımdan çıkarmaya çalıştım.

     Uzun bir süre yürüdükten sonra şehre inmiş ve şehirden de bir otobüs durağına yürümüştük.
En son Koray arkasını dönünce telaşla elimi aniden çektim.

      Yiğit havaya kalkan eliyle önce etrafa bakmış ve sonrasında gergince ensesine koyup ensesini kaşımıştı.
  
  
      "Bundan sonra bir otele gideceğiz. Yaklaşık 15 dakikalık yol. " diyen Koray ile  eski bir otobüs  gelmiş ve bizi şehrin işlek kısmına götürmüştü. Sırtımızda devasa çantalar, diğer insanlardan farklı görüntümüz dikkat çekiciydi. Ama sanırım herkes bizi kamp yapmaya gelmiş, gezen turistler olarak sanmışlardı.

     En son bir otelin önüne geldiğimizde başımı geriye atıp binaya baktım. Oldukça yüksekti.

     Rezervasyon için sırada beklerken Polat geri gelip bize baktı.

     "En fazla 4 kişilik odaları varmış, en az bir. " dediğinde alt dudağımı ısırıp etrafa baktım. Sadece kalacak bir yer. Havuz mavuz, restoran falan yoktu. Gergince etrafa bakındığım sıra Polat tekrardan geri geldi.

Şeytan İle Anlaşma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin