63. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

6.3K 1K 283
                                    

    "Sadece...29...Gün..."
 
    "Hakkını arayan herkes 'nankör' olurmuş? Nankör, diyenler ise hak sahibi..."

     Silahımı sıkıca tutup etrafa baktım.
 
     Lui'nin arkasından sürünerek küçük duvar kısma geldiğimizde Lui elini kaldırıp beni durdu.

    "Be careful, camera is there."(dikkatli ol, kamera orada." diyerek işaret ettiği kamera ile gülümseyerek gözlerine baktım.

     "Don't think about it. You know, I'm already hacked."  (Bunu düşünme. Biliyorsun,  zaten hackledim.) dediğimde gülümseyerek gözlerime baktı.

      Hızlıca ayağa kalkıp beton duvarlara geldiğimizde ellerini açtı ve basmam için önümde diz çöktü. Silahımı belime koydum. Avcu içine basıp yukarı uzandım. Beton zemine sıkıca tutunan parmaklarımdan hemen sonra Lui ayağa kalkmış ve beni yukarı doğru ittirmişti.

   Nefesimi tutup kendimi zorla yukarı çektim ve duvarın üstüne çıktım. Eldivenlerimi çırparken Lui geri çekilmiş ve sonrasında koşarak duvarın üstüne atlamıştı.

    Onun bu çevik hareketiyle kaşlarım havaya kalktı.

    "Wow!" dediğimde gülerek diğer tarafa atladı.

    "Yes, I know."( Evet, biliyorum.) diyerek sırıttığında ben de aşağı atladım. Etrafa bakındım kaşlarımı çatarak.
 
     "Where is door?"( Kapı nerede?) dedim birkaç adım daha atarak.
  
    "Kamera işletim sistemine erişildi. Askerlerin yeri tespit edildi."  Elim kulağıma gitti telaşla.

    "Ne?!" dedim heyecandan titrerken.

     "Here!"(burada!) diyen Lui ile gülümseyerek başımı kaldırmıştım ki havalandırma kapağını açarak gülümsedi.

    "No."(hayır.) dedim yalandan gülerek. "I'm not sure."( Emin değilim.) diyerek de bir iki adım geri gittiğimde gözlerini kıstı.

   "Camon, how can  I do it?"( Hadi ama, nasıl yapabilirim?) diyerek ellerini kaldırdı ve biçimli vücudunu gözümün önünde kıvırttı.

   Gözlerimi devirerek nefes aldım.

   "Havalandırmadan girersen askerlere çok yakın bir kapaktan çıkabilirsin."

   "Nereden biliyorsun?" dedim pes ederek. Lui'nin yardımı ile, sırtına basarak, havalandırma girişine doğru uzandım ve kendimi içeri attım.

    "Kameralardan görüyorum."

    Dar yere girdikten sonra derince nefes alıp verdim. Dar yerleri sevmiyorum.

     Emekleyerek ileri doğru, sessiz sessiz ilerlemeye başladım. Lui ve arkadaşları ön girişteydi. Sadece kapıları açmamı ve içeri girmeyi istiyorlardı. Gerisi beni alakadar etmeyecekti.

   Ama sanırım önemli kısım da içeri girmekti...

   Dizlerimi sürüyerek ilerlerken fısıldadım. Arada bir sırtım tavana sürtüyordu.

     "İyiler mi Mimi?" dedim merakla.

     "İyi gözüküyorlar." diyen Mimi ile derince bir nefes alıp tekrardan verdim. Beni bulsalar bulsalar nefes sesimden bulurlardı zaten.

     Hızlıca ilerledim. Bir kapağın üstünden geçtiğimde mavi önlüklü birileri Çince konuşarak geçip gitmişlerdi. Izgaranın aralıklı kısımlarından etrafa bakındım.

    "Sağa dön."

   Mimi sanki yaramazlık yaptığımı anlamış gibi konuşunca ileriden sağa döndüm. Artık iyice terlemeye başlamıştım. Üstelik ne kadar ilerlesem de sanki verdiğim nefesi geri alıyormuşum gibi hissediyordum.

Şeytan İle Anlaşma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin