"Dur, nefes alma! Süren doldu..."
Düştüğüm yerden zar zor kalkarken üstüme düşmüş olan paraşütü ittirmeye çalışıyordum.
"Şerefsizin tohumları! Aptal **çler! ***** çocukları! Öldürecektiniz az daha beni!" avazım çıktığı kadar bağırıp etrafa bakındım. "Ben ne bok yiyeceğim burada!
Sesim ağaçlardan sekip bana geri gelirken ellerimi gözlerimin önüne getirdim.
"Lanet olası son 100 günümü ıssız bir ormanda geçiremem!"
Yaprakların takıldığı pembe saçlarımı dağıtıp gökyüzüne baktım.
"Umarım jetiniz bir yanardağa çarpar ve dağ patlar, sizde magma ile yanarsınız!"
Ağlamak istemiyorum ama gözlerim doluyor...
Telefonum... telefonumu bulabilir miyim acaba? Kaç kilometre yüksekten düştü, nasıl bulabileceğimi düşünüyorum? Bulsam bile paramparça olmuştur.
"Ben ona kaç para verdim biliyor musunuz ***** çocukları!?" diye gökyüzüne bakarken yumruk yaptığım elimi havaya savurdum. "Dolar kaç TL haberiniz var mı sizin şerefsizler!" dedikten sonra dolan gözlerimi silmek istediğimde bu sefer de tırnaklarımdaki kırmızı gülleri görerek ağladım.
"Yaaaa!"
Paraşütün üstüne oturup küçük bir çocuk gibi ağlamaya başlamış olsam da durmadan küfür edip duruyordum.
"P**ler! Nasıl olsa burada muhabir falan yok, medyaya düşemem! İstediğim kadar söveceğim size!" ayaklarımı yere vurup burnumu çektim. "Oldu mu lan? Hak ettim mi lan ben bunu? Yıllarca çalıştım! Yetimhaneden çıkıp da beş parasız buralara kadar gelmek kolay mı lan? Hak ettiysem..." dedim en son burnumu çekerek. TikTok videosu olma ihtimali? Süper Star'da şak yaptık. YouTube , Mina Çavuş'a silahlı şaka-Çok riskli oldu-... Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip doğruldum. Dikkatle etrafı izlesem de böyle bir şeyin olacağını hiç sanmıyorum. Üstelik ben o adamın ağzını burnunu kırarken çıkıp durdurlardı...
"Hayırdır!!!"
Yattığım yerden zaman o kadar yavaş geçiyordu ki kolumdaki saate bakıp bakıp sızlanıyordum. Demek ki insan susuz 100 gün yaşayabiliyor. 3 gün değil miydi o ya? Acaba bir yerde tatlı su falan mı var. Şeytan, bu işler senin oyunun değil değil mi?
Tırnaklarıma bakarken alt dudağımı sarkıttım. Sonum böyle mi olacaktı cidden? Madem bu ölüm anlaşması gerçekti...neden şimdiye kadar fark edip salak gibi çalıştım. Her gün yiyip içip sıçmalıydım!
"Off..."
Çantamı açıp içine baktığımda daha da ağlayasım geldi. İçerisinde neden yemek yok? Sadece; şarj aleti, makyaj kutum, powerbank , ped, termosum, gözlüğüm, sakızım, lens kutum, saç spreyim, marfümüm...
"Neyse, en azından güzel öleceğim ***** koyayım!"
Hava git gide kararınca üzerine oturduğum paraşütü alıp bir ağaçlığa gittim. Paraşütü gerip boyumun yettiği bir ağaca koydum ve bir kısımını yan taraftan sarkıttım. En azından kafamı sokabileceğim bir yer olmuştu.Sırtımı ağaca yaslayıp her tarafı iyice kapattım ve kendimi sanki bir kozanın içerisine koydum. Evet, bu çirkin kurtçuk yarın kebelek olacak...
.
.
.Dizlerimi karnıma doğru çekerken burnumun ucu sanki donuyordu. Vallahi donuyordu. Burnumu çekip iyice büzüldüm yattığı yerde. Isınması adına elimi baldırlarımın arasına sokmuştum ancak hiçbir işe yaramıyordu. Keşke bir kere de doğrucu davulluktan vazgeçip sigara içseydim. Çakmağım olurdu şimdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan İle Anlaşma
Fantasy-KORKU YOK- ŞİMDİ HEM WATTPAD HEM DE TÜM KİTAPÇILARDA Aşk# 1 / 14.05.2021 Romantizm#1 / 21.05.2021 Bilimkurgu#2 / 03.06.2023 "NOT: Kurgumuz Ritim Sanat Yayınları tarafından basılmıştır. https://rit...