16. Şeytan İle Anlaşma: Sadece 💯 Gün

9K 1.1K 245
                                    

   "Sadece...84...Gün..."

   "Martılar da şarkı söyler, mezar başında kargalar da..."

    Ellerimi ovuşturarak arkasından bakarken derince bir nefes aldım. Terlediğimden kaşınan enseme ellerimi sürtüp doğruldum. Buranın havası ne kadar da yapış yapıştı...

     Yetti canıma. Ömrümden 16 gün eksildi sebepsiz yere. Tırnaklarımı yüzlerce kez yıkamam da hiçbir şeyi değiştirmedi.

       Çantamı sırtıma attım, saçlarımı örmüştüm zaten. Sessiz bir nefes çekip doğruldum. Bunun işini çözmek lazımdı artık. Mağaradan çıkıp kenardan bir sopa aldım ve X'in her zaman gittiği yola döndüm.  Her gün geçtiğinden dolayı ince, belli belirsiz bir yol vardı toprak üzerinde.

       Sessiz sessiz tepeden geçmiş, etrafa dikkatlice bakınmıştım. Zaten Türkiye'de değildim ve Endonezya'nın ayılarını bilmesem de domuzlarının pek dost canlısı olmadığını öğrenmiştim.

     Küçük bir kütüğün üstünden atlayıp karşıya geçtiğim sıra birkaç demir kapan gördüm. Gözlerim şaşkınca açıldı. Mazallah oramı buramı kaptırırsam şakası yoktu.

      Küçük bir patikaya geldiğim sıra birinin saçlarımı tutmasıyla ağzıma bir el kapandı. X olmadığı açıkça belliydi. Bana böyle kaba davranacak birisi değildi.

     Ellerim saçlarımı tutan elleri bulduğu an tırnaklarımı batırdım.

     Karşıma geçen başka bir adam ile kaşlarımı çatarak kurtulmaya çalıştım. Bunlar cidden ne istiyordu? Neyin derdi bu?

    "Finally..."(Sonunda.) suratıma atılan tokat ile dudağımın patlamasıyla tekme atmaya çalıştım.

     Sen kimin suratına vuruyorsun pe******!

     Saçlarıma asılan adam yüzünden önümdekine vuramayışım canımı sıkmıştı. Debelenip dururken önümdek Çince bir şeyler söyleyip yürümeye başladı.

    Saçlarımdan asılarak beni yürütmeye zorlayan adamın ayağına topuğumla vurduğum sıra bir anlık ağzımı bırakmasından fırsat bilerek avazım çıktığı kadar bağırdım.

    "X!"

     Karnıma atılan yumruk ile dizlerimin üzerine düşmüş, dirseklerimi yere vurmuştum. Nefesim kesilmiş, anlık olarak gözlerim kararmıştı. Öksürerek nefes almaya çalışırken karşımdaki saçlarımı tutup başımı geriye atmıştı.

     Zar zor nefes alıp yüzüne baktığım sıra yüzünde aşağılayıcı bir ifade vardı.

    Kaşlarımı çattım. Dudağımdaki kanın metalik tadı damağıma yayılmıştı.

    "Move."(Hareket et, yürü.)

    Yeniden saçlarımı asılıp ayağa kaldırdığı sıra ağaçların arasından çıka gelen adam ile durmak zorunda kalmışlardı.

    Maskeli yüzünü görür görmez göz yaşlarım pıtır pıtır dökülmüştü.

    
     Elindeki karambiti çevirip adamlara baktığında  tek kelime bile etmeden dövüşmeye başlamışlardı. Saçımı tutan adam beni ittirdiği gibi yere düşürmüş, sert bir hamle ile X'in üzerine atlamıştı.

     Koluyla tekmeyi engelleyip karnına bir yumruk attı. Adam geri çekilirken arkamdaki adam gelip beni tutmaya çalışınca kolunu ısırdım. Bu sefer yüzüme atılan yumruk ile yüz üstü yere düşmüştüm. Çizilen, ezilen dizlerim ile yüzümü buruşturdum. Elmacık kemeğimi zaten hissetmiyordum.

Şeytan İle Anlaşma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin