"Sadece...14...Gün..."
"Bazı gemiler sessiz kalkar, rıhtımda hiç kimse el sallamaz..."
Ellerimi saçlarımın arasında gezdirmiş, aynanın karşısında özenle düzeltiyordum. Üzerime beyaz bir elbise, saçlarım gibi mavi topuklu bir sandalet giymiştim.
"İşte..." dedim kendi kendime. "...işte Mina Çavuş."
Kendi eksenimde dönüp eteğimi havalandırmış ve sonrasında yalandan , biri görürmüş gibi, ellerimle kapatmaya çalışmıştım.
"Eğleniyor gibisin..."
Ansızın yanımda biten Şam şeytanı ile yüzümdeki tüm pozitiflik yerle bir olmuştu.
"Ne mümkün?" dedim kızıl gözlerine bakarak.Ellerini beli üzerinde toplayıp askeriyede bana verilen bu büyük odanın içinde gezinmeye başladı.
"Nedense, bir kedi gibi, dört ayağının üzerine düşüyorsun." dediğinde derince nefes aldım."İnsanlar bir konuda ikiye ayrılır, derler. Bilir misin, bilmem ama." diyerek peşi sıra onu takip etmeye başladım. Siyah pelerinin uçlarından zemine yayılan siyah dumana ara sıra ufak ufak tekme atıyor, etrafa dağıtıyordum. "Kedi sevenler ve köpek sevenler." dedikten sonra kocaman gülümsedim. "Ben köpek sevenlerdenim." dedim.
"Buradan ne çıkartmam gerek?" diyerek bir anda arkasını dönünce burun buruna geldik. Adımım havada kalırken zorla yutkundum. Yakından gözleri çok daha korkunçtu.
"Bir kedi gibi, dokuz canlı ve şanslı olabilirim. Ama bir köpek gibi düşünüyorum. Bu da bence canını sıkmalı." dediğimde tek kaşını havaya kaldırdı.
"O da ne demek?" dedi alay edercesine.
"Köpekler öleceklerini anladıklarında sahiplerini terk ederler. Kaçarlar, saklanırlar, uzaklaşırlar..." dediğimde gözlerini kısarak gözlerime baktı. "...çünkü onları üzmek istemezler. Tıpkı benim gibi."
Yüzünde arsız bir gülüş oluştu.
"O zaman kaçıp saklanacak mısın?"
Benim yüzümde ise ondan çok daha arsız bir gülüş vardı.
"Sandığından çok daha zeki biriyim ama sen bunun farkında değilsin." dediğimde yüzündeki gülüşün silinişi resmen içime buzlu su serpmişti. "Hayatta yapılmaması gereken en önemli şeylerden biri ne biliyor musun?" dedim arsızca. "Karşı tarafın boş bıraktığı satırı doldurmadan kağıdın altına imza atmak."
"Ne saçmalıyorsun? İkimiz de kuralları söyledik." dediğinde alayla güldüm.
"Hayır, sen kuralını bana ölmek üzereyken söyledin. Tam 19 yıl sonra. Geldin ve bu anlaşmayı kimseye söyleyemeyeceğimi söyledin. " Kaşları çatılırken kendimden emin bir şekilde durmaya çalıştım. "Şimdi de ben kuralımı söylüyorum."
"Reddedildi."
"Sizinki de kabul edilmedi o zaman." diyerek arkamı döndüğümde uzanıp bir anda kolumu tutunca ufak çaplı bir çığlık attım.
Bu çığlığım ile tıklatılan kapı üzerine şeytan elini kolumdan çekmiş, öfkeyle yüzüme bakmıştı. Nefes nefese gözlerine bakarken bir adım geri atmasıyla siyah bir dumana dönüşüp yok olması bir oldu.
Saçıma başıma düzen verip derince nefes aldım ve kendimi sakin tutmaya çalıştım. Tekrardan çalan kapı ile kapıya doğru birkaç adım attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan İle Anlaşma
Fantasy-KORKU YOK- ŞİMDİ HEM WATTPAD HEM DE TÜM KİTAPÇILARDA Aşk# 1 / 14.05.2021 Romantizm#1 / 21.05.2021 Bilimkurgu#2 / 03.06.2023 "NOT: Kurgumuz Ritim Sanat Yayınları tarafından basılmıştır. https://rit...