10. BÖLÜM

7.2K 343 84
                                    

Medya : Badel

/////

Nefes nefese kalmış bir halde bana doğru gelen topa manşet vurup Arsu'ya gönderdim.

Gebermek üzereydim ama pes etmeden oyuna devam ediyordum.
İkimizde birbirimize olan sinirimizi çıkarmak ister gibi vuruyorduk topa bu yüzden de fazla sert oynuyorduk ikimizinde kolları kızarmayı geçmiş morarma yolunda ilerliyordu.

Durum berabere ilerliyordu şuan ve neredeyse bütün sınıf durmuş bizi izliyordu.

Oyunun üçüncü setindeydik. İlk, iki seti ben almıştım. Üçüncü set ise berabere gidiyordu.

Sayı 25'e çıktığında aslında kazanmış olmam gerekiyordu ama Arsu'da 24 olduğu için arada 2 sayı fark olana kadar devam etmek zorundaydık.

Topu Arsu'ya gönderdiğimde tekrar bana gönderdi. Durum eşitlenmişti.

25 - 25

Bende olan topu Arsu'ya normal bir hızda gönderdim. Topu rahatça karşılarken, suratında ki sırıtışla bütün gücünü kullanarak vurdu topa.

Şerefsiz aq!

Top bana o kadar sert gelmişti ki, karşılamak için vurduğumda acıyla inlemem bir oldu.

Sayı yemeden topu gönderebilmiştim ama bileğimden olmuştum. Zaten genel olarak sert oynadığımız için bileklerim yeterince acıyordu, birde üstüne top fazla hızlı gelince şuan hissettiğim acı çok kötüydü.

Oyunun geri kalanında başarılı olamamıştım çünkü bileğimi kullanamıyordum.

Set bittiğinde kazanan Arsu olmuştu.
İzleyenlerin arasından yüksek sesler kulağıma ulaşıyordu. Benim tarafımda olanlar adaletsizlik olduğunu savunurken, Arsu'nun tarafındakiler ise onlara karşı geliyordu.

Ben umursamazca kendimi yere attığımda başımın sert zeminle buluşmasını beklerken, yumuşak bir zemine çarpmıştım. Gözlerimi açtığımda Bera'nın dizinde yattığımı gördüm.

Yekta koluma bakmak için bileğimi tuttuğunda canımın acısıyla irkildim.

Yekta kısık bir küfür mırıldandı. "Badel, bileğin çok kötü olmuş."

Yekta'nın elinde ki bileğimi görüş açımda kaldırdığımda yanılmadığımı gördüm, morarmıştı.

"Badel, iyi misin?"

Yanıma gelen beden hocasını başımla onayladım. "İyiyim hocam."

"Bu bilekle devam edemezsin." 

Alican haklıydı, edemezdim.

Burak hocaya döndüm. "Hocam, oyunu burada bitirelim. Arsu'da kaptan oluyorsa olsun, umrumda değil."

Burak hoca düdüğünü çaldı, bütün sınıfı ve takımda ki diğer kızları yanına çağırdı.

Yekta ve Alican ayağa kalktıklarında, Alican'ın yardımıyla bende kalktım ve benim kalkmamla Bera'da kalktı.

"Gençler, Badel yaralandı devam edemiyor. Burada bitiriyoruz, kaptan kim olacak hep beraber karar verelim."

Sınıftan bir çocuk -Berat- hızlıca öne çıktı. "Hocam, siz zaten en başta Badel'i seçmişsiniz. Yarış yapılamıyorsa kararı sizin vermeniz gerekir, yani kaptan Badel."

Bana bakıp göz kırptığında, teşekkür eder gibi gülümsedim.

Mete araya girdi. "Hocam, bugün olmuyorsa haftaya yapalım yarışı."

VAZGEÇ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin