27. BÖLÜM

4.9K 290 143
                                    

"Bu ne demek oluyor, Badel?!"

Oturduğum koltuğa biraz daha sinerken, Ateş abime sokuldum. Özgür abimin bakışlarından ateş püskürüyordu ve ben o ateş yüzünden cayır cayır yanmaktan ölesiye korkuyordum.

"Badel, bana bir cevap verir misin?"

Heh tamam, sesi sakin çıktı, konuşabilirim.

"Abi, ben sana her şeyi anlatacağım ama bana güvenip inanacağına söz ver."

Karşımda ki koltuğa oturdu. "Söz."

Ateş abimden uzaklaşıp oturduğum yerde dikleştim. "Sana yalan söylemiyeceğim, gördüğün fotoğraf gerçek. Ama shoplu."

Özgür abimin kaşları çatılırken, Ateş abim merakla bana dönmüştü.

"Çağlar'la aramız hiç iyi değil ve birbirimizden hoşlanmıyoruz, biliyorsunuz zaten. O da işte kendince, kötülük olsun diye fotoğrafı farklı bir boyuta getirip sana atmış. Amacı şerefsizlik yapmak."

Özgür abim sesli bir nefes alıp arkasına yaslandı. Bir süre kısılan gözleriyle yüzüme baktı. "Ekin'le aranda ne var?"

Abi, bir anda sorulur mu bu ama?!

"Eee... Şöyle... Ekin-"

"Lafı dolandırma Badel. Söyle, açık açık."

Söyle gitsin be kızım, ne yapacak sanki? "Size bahsettiğim anonim, Ekin'miş. Bana da yeni söyledi sayılır."

Geldiğimden beri sessizliğini koruyan Ateş abim, ilk defa konuştu. "Madem birbrinize bu kadar düşmansınız, Ekin ne alaka? Sen güveniyor musun bu çocuğa?"

Bakışlarımı yanımda oturan Ateş abime çevirdim. "Ekin beni 3 yıl önce yaz tatilinde tanımış, yeni değil yani. Bizim okula da bu yüzden gelmiş zaten ama olaylar beklediği gibi olmamış. Aramızda kavga çıkması, onunda beklediği bir şey değildi." Kısa bir es verip devam ettim. "Güveniyor muyum bilmiyorum ama kuzenleri gibi olmadığına eminim."

"Seviyor mu seni?" Diye soran Özgür abime döndüm.

Abi ani sorular sorup durma ya!

Özgür abim dik bakışlarını üstüme salarken, Burak haini köşede sırıtarak bana bakıyordu.

Hoşuna gitti değil mi?! Hain seni!

Özgür abimi başımla onayladığımda bu sefer sıkıntılı bir nefes alıp bakışlarını etrafta gezdirdi ve tekrar bende durdu. "Sen peki?"

İşte bu tuzak soruydu, çünkü cevabını bende bilmiyordum. Kıvıracak değildim, hoşlandığımı kabul ediyordum ama sevgim, sanırım onun bana olan sevgisinin yanında küçük kalıyordu.

Üç, hatta Asil'le birlikte dört çift göz merakla bana bakarken, yerimde rahatsızca kıpırdandım.

Bakmayın abilerim şöyle!

Durumu çakan Özgür abim, beni zorlamak istememiş olacak ki, cevap vermememe bir şey demeden ayağa kalktı. "Hadi üstünü değiştir gel. Yemek hazır, acıkmışsındır."

Gülümseyerek başımla onayladım ve odama doğru yol aldım.

Of valla üstümden 5 kilo kalkmış gibi hissediyordum.

Abimin beni aramasıyla bir taraflarım tutuşmaya başlamıştı ve içime oturan öküz bütün ağırlığını bana yüklemişti.

Aramayı cevapladığımda abim, ne kadar gerginde olsa sakin bir sesle 'eve gel Badel, geç oldu.' Deyip kapatmıştı.

VAZGEÇ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin