Medya : Beragül
//////
Ben acaba bu kadar büyük ne günah işledim ya?
Yani düşünüyorum düşünüyorum bir sonuca da varamıyorum. Bence bu kadarını haketmemişimdir.Ama eminim, sınanıyorum! Bu kadar olamaz ya, gerçekten.
Şu son günlerde yaşadığım tek duydu SİNİR. Eğer erken yaşta sinir hastası olursam şaşırmayın dostlar, sebebi belli EGOİST TAYFA!
Sabır... Sabır... Sabır...
Abimin çalışma odasını sertçe açıp içeri girmemle abimin bakışları beni buldu.
"Badel. Bir şey mi oldu güzelim?"
Kapıda dikilmeyi bırakıp masasının tam karşısına geçtim. "Evet abi, bir şey oldu?!"
Anlamadığını belli eden bir ifadeyle kaşları çağrılırken ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Ne oldu birtanem, iyi misin?"
Ya deliricem hâlâ beni soruyor! Sınav mısın be adam!
"Ben iyiyim abi. Ama Alican değil! Ve onu bu hale getiren insanlarda hâlâ okulda, hiç bir şey olmamış gibi!"
Abim anladığını belirten bir bakış attı. "Müdür uzaklaştırma alacaklarını söylemişti."
"Aldılar. Sorun da bu zaten! Uzaklaştırılmaları değil, okuldan atılmaları gerekiyor! Bir insanı hastanelik edene kadar dövmenin cezası nasıl uzaklaştırma oluyor ya?!"
Abim kısa bir iç çekti ve bir kaç adım geri gidip masasına yaslandı. "Bak Badel, bu çocuklar ortak olduğum bir şirketin çocukları ve onları okuldan atamam."
Atamam diyor! Hâlâ atamam diyor!
"Abi! Hepimiz biliyoruz ki o okulda ben bile bir yanlış yapsam atılırım. Çünkü sen adaletsizlikten hoşlanmazsın ve kim olursa olsun adaletli davranırsın. Eğer birinin atılması gerekiyorsa atarsın, kim olduğu da senin için önemli olmaz."
Abim bileğimi tutup yanında ki koltuğa otutturdu ve kendi de karşıma oturdu. "Hayır, Badel. Bak, lütfen artık birbirinizle uğraşmayın. Onlar okula döndükten sonra aranızı düzeltmeye çalışın, lütfen bebeğim."
Rica ediyordu ama sesinde itiraz kabul etmeyen bir ton vardı. Yani bu 'nezaketen lütfen diyorum ama böyle yapmak zorundasınız' demek oluyordu bir nevi.
Yüzüne son bir bakış atıp odasından çıktım.
Böyle olsun istemiyordum, Alican'a yaptıklarını ağır ödesinler istiyordum. O Ekin gerizekalısının egosu 0'a insin, suçu olduğunu anlasın istiyordum.
Ama abim ne yapıyordu? Ortaklarının çocukları diye onları affediyordu.
Hızla odama gidip üstümü değiştirdim ve kimseye haber vermeden evden çıktım.
Madem benim fikirlerimin bir önemi yok, evde varlığımın ve ya yokluğumunda bir önemi yoktur herhalde.
Site içinde kısa bir yürüyüşün ardından Alican'ların evine gittim.
Özlemiştim cancanımı.Yardımcıları kapıyı açtığında koşarak Alican'ın odasına gidiyordum ki bir anda karşıma çıkan babasına çarpmamla durmak zorunda kaldım.
"Ay Bülent amcacığım, özür dilerim."
Bana içten bir gülüş atıp saçımı okşadı. "Önemli değil güzel kızım, nasılsın iyi misin?"
"Valla hiç iyi değilim Bülent amcacığım, oğluna adalet istiyorum ama beni takan yok. Protesto edeceğim yakında."
Bülent amca keyifli bir kahkaha attığında bende güldüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/261956573-288-k810385.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇ | YARI TEXTİNG
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 3 abi ve 3 erkek yakın arkadaşınız varken kalbinizin kapılarını birine açmak o kadarda kolay olmuyor. Bir gün Badel'e gelen anonim bir mesajla her şey değişiyor ve onun yapacak hiç bir şeyi kalmıyor. Kalbi mi daha baskın çıkacak, yo...