Kendi kendime söverken, sesi kulaklarıma ulaştı.
"Aç gözlerini..."
Bu ses...
İçimden bir şeylerin koptuğunu hiseediyordum. Ağır çekimde gözlerimi açtığımda, kahverengi gözlerine kilitlendim.
İşte bu gerçekten olamazdı.
İşte bu gerçekten olmamalıydı!!!
İkimizde donmuş bir ifadeyle birbrimize bakıyorduk.
Bir kaç saniye daha gözlerimin içine bakıp beni hızlıca kendine çekti ve çok uzun zamandır bu anı beklediğini belli eder gibi sıkıca sardı bedenimi.
Başını saçlarımın arasına gömüp derin bir iç çekti. Bense hala olduğum gibi duruyor ve sarılışına bile karşılık vermiyordum.
Zar zor kendimi toparlayıp dudaklarımı araladım. "Ekin..."
Bıraksam dakikalarca bana sarılı kalabilir gibiydi ama buna izin vermeyip bedenini iterek bedenimden uzaklaştırdım ve bir adım geri gittim.
Bu haraketimle afallasada, bir tepki vermedi."Bir şey demeyecek misin?"
Algılarım kapanmıştı. Bunu beklemiyordum, bunu gerçekten beklemiyordum. Kendimi herkese karşı hazırlamıştım ama bu kişinin Ekin olması...
Kalbime dokunmuştu. Beni sevdiğini iddia ederken, sürekli kuzenleriyle beraber canımı yakması... Arkadaşlarıma zarar vermesi...
Bunlar affedilir değildi. Üstelik beni gerçekten sevdiğine inanmışken, bunları yapmış olması kalbimi acıtıyordu.Her zaman düşmanım olduğunu söylerken, ona mesajda bana iyi geldiğini söylemem kendime küfür etmeme sebep oluyordu.
Ben ondan, onu tanımadan hoşlanmışken onun bana bunu yapması aynı anda hem kalbimi kırıyor, hem de sinirimi bozuyordu.
Uzun süreli sessizliğimin ardından bir kez daha sorusunu tekrarladı. "Badel... Bir şey demeyecek misin?"
"Ekin... Sana diyeceğim tek şey... Benden ve benim çevremden uzak durman..! VAZGEÇ Ekin, VAZGEÇ..."
Gözlerim doluyordu, kalbim gözlerime yansıyordu ama ben bunu istemiyordum.
Ben hemen şimdi evime dönmek ve bu anı beynimden silmek istiyordum.
Aramıza koyduğum mesafeyi iki adımda kapattı ve yine tam karşıma geçti. "Niye böyle yapıyorsun Badel?"
Bir adım daha geri çekildim. "Soruyor musun gerçekten?! Ekin sizin yaptıklarınızdan da, sizden de bıktım! Anlamıyor musun bunu?!"
Gözlerimin tam içine bakıyordu. Ne görüyordu bilmiyorum ama benim onun gözlerinde hayal kırıklığı gördüğüm kesindi.
Bir kaç saniye daha yüzüme bakıp gözlerini kaçırdı. "Tamam, nasıl istersen öyle olsun. Uzak dururum senden."
Benim niye kalbim kırılıyordu? Ekin'i üzmek beni niye kırıyordu?
"Sana mesajlaşırken, sizden nefret ettiğimi söylemiştim. Ne düşündün?"
Gözleri tekrar yüzümü buldu. "Çok sinirliydin, o yüzden bir şey düşünmedim. Çünkü haklıydın. Ama sana kendimi kanıtlamayı kafama koymuştum, ne olursa olsun suçsuz olduğumu sana kanıtlayacaktım. Fakat, buna izin vermedin. Yüzüme bile bakmadın..."
Gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim. Keşke her şey farklı olsaydı. Keşke Ekin onlardan olmasaydı. Keşke okulumuza gelen sıradan biri olsaydı.
Bunu şuan her şeyden çok isterdim ama mümkün değildi malesef. Ekin onlardan biriydi ve bizim aramızda ki sorunları bitirmemiz imkansızdı. Buna bizim çocuklarda izin vermezdi zaten.
![](https://img.wattpad.com/cover/261956573-288-k810385.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇ | YARI TEXTİNG
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 3 abi ve 3 erkek yakın arkadaşınız varken kalbinizin kapılarını birine açmak o kadarda kolay olmuyor. Bir gün Badel'e gelen anonim bir mesajla her şey değişiyor ve onun yapacak hiç bir şeyi kalmıyor. Kalbi mi daha baskın çıkacak, yo...