Medya : Ateş//////
3 metre ileride beni bekleyen Ekin'i görür görmez koşarak yanına gittim ve üstüne atladım.
Evet tam olarak atladım.
Beklemediği için bir kaç adım gerilesede dengesini kurabilmişti ve bizi bir başka olası yaralanmadan kurtarmıştı.
Kahramanım.
Kollarını belime sardığında bende bir koala misali kollarımı boynuna, bacaklarımı beline doladım.
"Ben bayağı özlenmişim sanki."
Ya salak çocuk, seni özlememek mümkün mü?
"Hayır, özlemedim. Manitalılık gereği sarıldım."
Bacaklarımı yere sarkıtsamda ayaklarım yere basmamıştı.
Kahrolası kısa boy!
Ben Ekin'den tamamen ayrılmıştım ama belime sarılı kollarını çekmediği için yere asla değmiyordum.
"Beni özlediğini söylemeden bırakmam."
Küçük bir kahkaha attım. "Tehditle mi özleniyorsun sen?"
Kaşlarını çattı. "İnsanın senin gibi bir sevgilisi olunca..."
Sen bana kurban ol be!
Omzuna vurduğumda, gülmeye başladı. Beni yere bırakıp yanağımı öptü ve elimi tuttu.
"Ydw fy hardd, fi hefyd rwy'n colli cymaint arnoch chi." (Galce - Evet güzelim, bende seni çok özledim.)
Küçük bir kahkaha atıp şaşkınca Ekin'e baktım. "Vaaay!"
O da güldü. "Dywedwch wrthyf beth ydych chi am ei wneud?" (Galce - söyle bakalım, ne yapmak istersin?)
"Hmmm." Diyerek biraz düşündüm. Aklıma güzel fikirler geliyordu... "A awn ni i sglefrio iâ?" (Galce - Buz patenine gidelim mi?)
Ekin gözlerini kısarak bir kaç saniye yüzüme baktı. "Nereye gideceğimizi anlamadım."
Bir kez daha güldüm. Yolun ortasında boş boş durmamak için yürümeye başladığımda Ekin'de beni takip etti.
"Madem cevabını anlamayacaksın, sorma kardeşim. Allah Allah."
Ekin yan bir bakış attı. "Yani kusura bakma ama ben bu kadar boktan bir dil görmedim. Dilin yazılışı Asya, okunuşu Avrupa."
Bir kez daha güldüm. "Byddwch chi'n gwybod pryd ewch chi."
(Galce - Gittiğinde öğreneceksin)Kınar gibi baktı yüzüme. "Şerefsizlik yapıyorsun."
Bende aynı bakışı ona attım.
Sessiz geçen yarım saatlik yürüyüşün ardından bize en yakın buz pateni pistine gelmiştik. Ekin'i tutup hızlıca içeri soktum.
"Umarım buz pateni biliyorsundur."
Ellerini saçlarına götürüp arkaya attı. "Benim bilmediğim hiç bir şey yok."
Göz devirirken, ayakkabıların olduğu yere doğru yürüdüm. Ekin'le patenleri giyip buz pistine doğru yürüdük.
Pistin içine girerken Ekin'in elinden tutmak zorunda kalmıştım.
İlk saniyeden düşüp karizmayı çizemeyiz. Lütfen yani...
Piste girdiğimiz andan itibaren Ekin'i bırakıp, bağımsızlığımı ilan ettim. Uzun zamandır buz pateni yapmıyordum ve gerçekten özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇ | YARI TEXTİNG
Fiksi Remaja*TAMAMLANDI* 3 abi ve 3 erkek yakın arkadaşınız varken kalbinizin kapılarını birine açmak o kadarda kolay olmuyor. Bir gün Badel'e gelen anonim bir mesajla her şey değişiyor ve onun yapacak hiç bir şeyi kalmıyor. Kalbi mi daha baskın çıkacak, yo...