30. BÖLÜM

4.8K 274 137
                                    


Ekin'den ;

Mal mal suratıma bakan Çağlar'a kısa bir bakış atıp tekrar cama döndüm.
Yaklaşık 20 dakikadır sınıfın camına tünemiş Badel'lerin gelmesini bekliyordum.

Badel'i değil, Yekta'yı bekliyordum.
Sanırım ona bir özür borcum vardı. Dün fazla üstüne gitmiştim.

Açıkçası Badel'e karşı boş olmadığını en başından beri biliyordum. - Onlar bunu fark edememişti çünkü o gözle hiç bakmamışlardı - Yalan söyleyemezdim, kıskanıyordum...

Sürekli Badel'in etrafında olan biriydi ve Badel daha beni tanımıyorken bile Yekta ona sarılıp öpebiliyordu.

Sinir bozucuydu.

Aslında Yekta'yı seviyordum. Yekta'nın hislerini sevmiyordum...

Dünde o yüzden üstelemiştim. Korkuyordum Badel'in bunları öğrenince benden uzaklaşmasından. Yeni yakınlaşmıştık zaten.

Haklıydım bence.

Okuldan içeri giren Badel ve tayfasını görmemle oturduğum sıradan kalkıp sınıftan çıktım.
Merdivenleri 5'er 5'er inip binadan çıktım ve önlerini kestim.

"Günaydın."

"Günaydın." Yekta hariç hepsi karşılık vermişti. Alican ve Bera kızgın değildi demek ki bana.

Ben Yekta'ya karşılık verdiğin için bana sinirli olacaklarını düşünürken yanılmıştım herhalde.

Bera ifadesiz, Alican ve Badel gülümseyerek, Yekta ise her an üstüme atlamak istiyormuş gibi bakıyordu.

Sanırım karşılık vermem gereken kişiler Badel ve Alican'dı.

Onlara gülümseyip, Yekta'ya döndüm. "Konuşabilir miyiz?"

"Hayır." Deyip gidecekken, Bera kolunu tuttu.

"Konuşacaksın."

Sinirliydi. Neden?

Durumu toparlamak isteyen Alican, "aynen aynen siz konuşun Yektoş, bir kereden bir şey olmaz. Hadi bizde sınıfa gidelim." Deyip Bera ve Badel'in koluna girip bizden uzaklaştırdı.

Yekta'ya bakıyordum. Ama o bana bakmıyordu. Sanırım yüzümü görmeye dayanamıyordu.

"Tartışmak istemiyorum, senin konuşmana da gerek yok. Benim söyleyeceklerimi dinlesen yeter."

Konuşmamla bakışlarını bana çevirdi ve olumlu anlamda başını salladı.

"Dün kafede söylediklerim için özür dilerim. Sana onları söylemeye hakkım yoktu."

Nefes verdi. "Söyledin, geçti gitti. Özüre gerek yok." Bakışlarını kaçırdı ve sesi kısıldı. "Haksız değildin."

Şuan içimden geçen soruyu sorsam, bir yumruk daha yer miydim acaba?

"Bera'yla tartıştınız mı?"

Alıştım zaten, yesemde bir şey olmaz.

Başıyla onayladı. "Neden kavga ettiğimizi anlattım."

Verdikleri tepkiyi tahmin edebiliyordum. Peki ya Badel? "Badel ne dedi?"

Yavaş adımlarla yürümeye başladığında bende yanında yürümeye başladım. "Badel yanımızda değildi, o bilmiyor. Alican ve Bera öğrendi."

"Fazla tepki gösterdiler galiba."

Bakışlarını yere sabitledi. "Alican bir şey demedi, Bera sinirlendi biraz. Biliyordum zaten öyle bir tepki vereceğini."

VAZGEÇ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin