Odamın kapısından gelen tıkırtı sesiyle bakışlarım kapıya çevrildi.Kapı açıldı ve aralıktan Asil'in kafası gözüktü. Bana tatlı tatlı gülümseyip "Hala, geliyim mi?" Diye sordu.
Kendimi tutamayıp bu haline güldüm. "Gel bebeğim."
Kollarımı açtığımda koşarak yanıma geldi ve kollarını boynuma sardı. Bende açtığım kollarımı onun minik bedenine sarıp sarılışına karşılık verirken aynı zamanda bedenini kaldırıp kucağıma oturmasını sağladım.
"Hayırdır Asil bey, bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"
Bana gülümseyip başını omzuma yasladı. İyileşmiş olsa da hala kendini yorgun hissettiğine emindim.
"Hala, Ekin abim eniştem olacakmış biliyor musun? Ben onu çok sevdim, inşallah olur."
Asil'in yüzüne şok içinde bakmaya başladım.
Biz Ekin'le konuşurken eve abimler gelmişti. Özgür abim Ekin'i görünce şaşırsada, aramızı düzelttiğimizi düşünüp sevinmişti. Ekin gitmek için ayaklandığında, yemeğe kalması için ısrar etmişti ve amacına ulaşmıştı.
Hep birlikte yediğimiz akşam yemeğinin ardından Ekin ve Asil birlikte konuşmaya başlamışlardı ama ben onları dinlemek yerine telefondan pubg oynamayı tercih etmiştim.
Belli ki Ekin beyimiz yokluğumu fırsat bilip Asil'in beynini bulandırmayı başarmıştı. Kim bilir ne demişti küçücük çocuğa...
"Ekin abin mi söyledi sana bunları? Ne eniştesi canım, sen o güzel kafanı böyle şeylere yorma."
Asil omzumda ki başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Niye ki? Ekin abim çok iyi biri. Bana birlikte araba kullanma sözü verdi."
Göz devirdim. "Ekin abine söyle tutamayacağı sözler vermesin."
Asil'in yüzü asılırken, bakışlarını yüzümden kaçırdı.
"Tamam tamam şaka yaptım, üzülme. Eğer sana söz verdiyse tutar."
Gülümsemesi tekrar yerini aldı. Bende gülümseyip, yarasına dikkat ederek sıkıca sarıldım ona.
Kısa süreli sessizliğin ardından, yumuşak sesiyle tekrar konuştu. "Hala, sence annem beni görmeye tekrar gelir mi?"
Sorduğu soruyla afallasamda hemen kendimi toparladım. Annesini istiyordu, onu çok iyi anlıyordum çünkü bende bunu istiyordum...
"Senin annene ihtiyacın yok ki birtanem. Sen çok güçlüsün, senin kimseye ihtiyacın yok. Hem senin baban var, bir sürü amcan var, halan var. Ne yapıcaksın anneni? Aa, duymamış olayım."
Asil bir şey diyemeden aralık kapı tamamen açıldı ve içeri Burak abim girdi. "Çocuğa verdiği teselliye bak!" Diye söylene söylene yanımıza geldi ve yatağın diğer tarafına oturdu.
Mesafeli bir sesle "Niye geldin?" Diye sordum.
Abim şaşırmış olacak ki bir kaç saniye boş boş yüzüme baktı. "Kardeşim değil misin? Seninle uyuyasım geldi."
Bir anda sinirle abime döndüm. "Sen çok hain bir insansın biliyor değil mi?! Önce bana karşı, Arsu'yu savundun. Sonra da anonimin Ekin olduğunu sakladın!"
"Sen Ekin'i öğrendin mi?"
"Evet" diye bağırdığımda Asil kucağımda hafifçe irkilmişti.
Abim bağırmasa da yüksek bir sesle karşılık verdi. "Bağırıp durma çocuğu korkutuyorsun. Arsu ikimizin planıydı zaten, Ekin'i de senden uzak tutmaya çalışırken tabii ki sana söyleyemezdim. Arayı düzelttiğimiz de ise kendi söylemek istedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇ | YARI TEXTİNG
Fiksi Remaja*TAMAMLANDI* 3 abi ve 3 erkek yakın arkadaşınız varken kalbinizin kapılarını birine açmak o kadarda kolay olmuyor. Bir gün Badel'e gelen anonim bir mesajla her şey değişiyor ve onun yapacak hiç bir şeyi kalmıyor. Kalbi mi daha baskın çıkacak, yo...