-FİNAL-
Selamlar.
Hepinize hayırlı Ramazanlar dilerim!!
Bu bölüm zaman atlamalarına doyuyoruz.
Bölüm sonunda tekrar görüşeceğimiz için şimdilik son kez:
Keyifli okumalar.
......
Birkaç ay sonra.
Uykulu gözlerimi kapayıp başım yorgunca omuzuma doğru düştüğünde, kısık bir kıkırtı işitmiştim. Omuzlarımdaki sıcacık hissettiren ellerin sahibi oydu. Sıcak suyun ve nazik ellerinin mayıştırdığı bedenim küvettin içine doğru biraz daha kaymıştı. "Nasıl hissediyorsun? Ağrın var mı?" Diye sordu deltam.
Birkaç ay geçmişti Kraliçenin Bulguksa Manastır'ında ceza almaya başlamasından ki ondan beri sekiz ay gibi bir süre geçmişti. Günleri büyük bir heyecanla sayıyordum yavrumu kucağıma almak için. Acaba nasıl biri olacaktı büyüdüğünde? En çok kime benzeyecekti? Bana mı? Deltaya mı? En önemlisi doğum ne zaman olacaktı?
Bu zamanki hayat koşulları yüzünden doğum için çok endişeliydim. Doğum gününü bile kararlaştırma gibi bir imkan yoktu. Taehyung her ne kadar Goryeo'nun en iyi hekimlerini her gün bana tanıtıp, muayene ettirse de içim hiç rahat değildi.
"Jeongguk... Yine neler düşünüyorsun? Benimle paylaşmalısın." Demiş ve çıplak omuzumu öpmüştü. Son zamanlarda içsel ağrılar yaşadığımdan ve hizmetçilere artık güvenmeyen Taehyung beni yıkıyor, benimle en yakından ilgileniyordu. Onu çok özlediğimi, bir gün yanıma gelip dizlerimde uyuya kaldığından anlamıştım. İşleri yüzünden bizimle ilgilenemiyordu. Goryeo için büyük değişiklikler, devrimler ve gelecek için önemli adımlar atıyordu. Onunda bizi özlediğini biliyordum ama yanına gidip sırnaşmaya yüzüm yoktu. Yorgun argın benimle ilgilenmesini isteyemezdim lakin o sanki bu yaşadığım duyguları hissetmiş gibi artık bizimle kendi ilgilenmeye başlamıştı.
Kendine bebeğimiz doğasıya kadar izin vermiş, öyle diyor.
Küvette ona dönüp, kollarımı tahtaya yasladım. "Uzun zaman oldu ve biz halen Ganghan'a isim bulamadık." demiştim. Ganghan bebeğimizin şimdilik ondan bahsetmek için koyduğumuz ismiydi. Anlamı, 'güçlü'ydü. Şimdiden bile benimle o kadar şey yaşamış olmasına rağmen güçlü kalmış ve gelecekte de güçlü olması için bu takma ismi vermiştik.
"Doğru... Küçüklüğümden beri aslında aklımda bir isim vardı lakin bunu beğenmeyeceğini düşünüyorum."
"Hayır... Söyle lütfen."
"Bir kızım olursa adını Gul Eum, erkek olursa Taekwon istiyordum." Demişti yüzündeki kocaman gülümsemeyle. Kısık bir sesle kıkırdayıp, ıslak saçımı omuzlarımdan uzaklaştıran esmer tenli elini tuttum. "Çok güzel." Taekwon... Gelecek değiştiğine göre bir kızım mı olacaktı? Yine erkek olursa? O zaman rüyam mı gerçekleşecekti? Ama bu imkansız Kral Minjae kendi gözlerimin önünde öldü. "Senin aklında bir şeyler var mı?" Duyduğum kalın lakin nahif sesiydi. Bakışlarımı ona çevirip kalkmak için hareketlendiğimde kucağımdaki sular gürültüyle büyük tahta küvete tekrar düşmüştü. Taehyung'da yerinde hareketlenip ellerimden dikkatle tuttu ve küvetten çıkmama yardımcı oldu.
Islak ayaklarım tahta zeminde iz bırakırken, banyoda ki geniş divana doğru ilerliyorduk. Burada bizden başka kimse olmadığından çıplaklığımdan utanmıyordum. Tek elimi oldukça büyüyüp karnımdaki derinin gerilmesini sağlayan bebeğime sarıp diğer elimle de deltaya tutunmuştum. "Erkek ismi düşünmedim ama kızım olursa isminin Jang Mi olmasını istiyorum." Demiştim, divana otururken. Çıplak bacaklarımın üzerine ince beyaz bir kumaş bırakmıştı delta ardından da elindeki tatlı badem yağıyla önüme diz çökmüştü. Hekimin karın çatlaklarım için önerdiği şeydi bu yağ. Yavaşça eline yağdan alıp nazik parmak uçlarıyla masaj yaparak karnıma sürmeye başlamıştı yağı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘
FanfictionGözlerini açtığında kendini hiç bilmediği bir yüzyılda bulur. |Omegaverse~Historical Kingdom|
