•Chap:21; Sana Güvenebilirim Değil Mi?•

4.6K 605 664
                                    

Selamlar.

Nasılsınız? 

Bu arada oneshotlarıma ve diğer serilerime bakmayı unutmayın!!

Delta kurt gittiğine göre meydan çakallara kaldı :D Değil mi??? 

Keyifli okumalar.

.....

Goryeo döneminin ilk ve tek deltası, sefir olarak çıkacağı yola yanına birkaç gün idare edebilmesi için küçük bir bohça hazırlıyordu. Bohçanın, uçlarını birbirine bağlarken duyduğu adım sesleriyle kafasını yaptığı işten kaldırıp gelen kişiye baktı. Yeon Hwa ellerini karnın üzerinde birleştirmiş ağladı ağlayacak bir ifadeyle ağabeyine bakıyordu. Delta kaşlarını çatıp üzerinde hazırladığı bohçası olan koyu meşe tonlarındaki masanın arkasından çıkıp kardeşinin önünde durmuştu. Yeon Hwa söyleyeceklerinin ağırlığından dolayı dudak içlerini ısırırken kirpiklerinin altından kendinden çokça uzun deltaya bakıyordu.

Taehyung "Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda derin bir nefes aldı alfa Prenses. Kafasını olumsuzca sallayıp "Hayır sadece sizi yolcu etmeye gelmiştim." dedi. Delta anlamazca kaşlarını çatıp "Beni yolcu etmeye mi geldin? Bu senin işin değil." dediğinde Yeon Hwa titrek bir nefes alıp "İşte sorun burada, benim işim değil ama istiyorum. Sizin yanınızda olmak, size destek olmak, bir yere gideceğinizde sizi yolcu etmek... Bunların hepsini yapmak istiyorum." dedi. Taehyung şaşırmıştı. Kardeşinin isteklerinin anlamını tabii ki de anlamıştı ama bunun olması imkansızdı. Delta ifadesini yumuşak tutmaya özen gösterip "Yeon Hwa... Bunun gerçekleşmeyeceğinin sende farkındasın." demişti. Yeon Hwa yavaştan dolmaya başlayan gözlerini saklama gereği duymadan "Bende bir insanım. Benimde duygularım var. Beni hor görmeyin." demişti. Taehyung "Lütfen daha fazla bunu yapmaya devam etme." dediğinde Prenses alayla gülümseyip "Ağabey sizi seviyorum." demişti.

Taehyung duymayı asla istemediği lakin yine kaçamadığı gerçekle derin bir nefes alıp kafasını iki yana sallamıştı. "Benim gönlümde başka biri var." Yeon Hwa titrek ve yavaştan gerilen sinirleriyle derin bir nefes alıp "O hizmetçi parçası değil mi? Bir deltanın, bir Prensin ilk zevcesinin bir hizmetçi olduğu nerede görülmüş? Siz onu ne kadar severseniz sevin asla birlikte olamayacaksınız. Buna izin vermeyeceğim!" demiş ve kırmızı renkli hanbokunun uzun eteğini savurarak deltaya arkasını dönüp, gerginliğin hakim olduğu odadan uzaklaşmıştı. 

Delta sıktığı dişleriyle burnundan derin derin nefesler alarak sakin olmaya, metanetini kaybetmemeye çalışıyordu. Kız kardeşinin ona ilgili olduğunu çok önceden bakışlarından bile fark etmişti lakin bunu umursamamıştı keza onun gözleri her zaman başka birinin üzerindeydi o kişi farkında olmasa bile. Seğirmeye başlayan dudağının kenarına tezat alayla gülümseyip "Artık kimsenin köpeği değilim... Kimse beni durduramaz... Beni kimse ondan ayıramaz... Yeon Hwa, karşıma geçip beni durdurmaya çalıştığın vakit kanların ellerime bulaşacak. Aynı arsızca eşi olan bir omegaya ilgi duyan öz ağabeyin gibi." demişti kısık lakin sertçe tükürür gibi konuşmuştu delta.

.....

Elimdeki tepside bakışlarımı yoğunlaştırıp, bu ağır feromon kokusuna katlanmaya çalışıyordum. Aklımda ufaktan ufaktan kaçmak geçse de Krala çayını vermek zorundaydım bu yüzden de derin bir nefes alıp "Majesteleri çayınız." demiştim karşımdaki paravana doğru. O paravanın arkasında Kralın yatağı olduğu ve kralın orada olduğunu bildiğimden direkt adımlarım bu büyük odanın ortasındaki yer sehpasına gitmiş tepsiyi oraya bırakmıştım. 

Doksan derece eğilip, odadan çıkmak için geri geri yürümeye başladığımda kralın boğuk sesiyle "Orada dur." demesiyle olduğum yerde irice açılmış gözlerimle beklemeye başlamıştım. 

𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin