•Chap:7; O Bana Ait•

7.1K 908 356
                                    

Selamlar!

Nasılsınız?

Keyifli okumalar dilerim.

....

Aynanın karşısında sessizce oturup hizmetçinin gelmesini bekliyordum. Geçen gün ki olaydan sonra gözüme bir gram uyku girmemişti. Ormanda tek başıma kaldıktan sonra bir süre yaşadıklarımı idrak etmeye çalışmıştım fakat sikeyim ki neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. 

O kurt kimdi? Neden kurdum ona güvenmişti? Yoksa o benim gerçek eşim miydi? Hem üzerime kokusunu da bırakmıştı. Geçen gün ormandan çıkıp Yungyeom'u bulduğumda "Yine hangi alfa ile sürttün kokusu üzerine sinmiş. Alfa kokusuna da benzemiyor daha baskın bir koku bu. Kiminle ortadan kayboldun?" demişti ve ben o an fark etmiştim üzerime kokusunu bıraktığını. Bu bir sahiplenme belirtisi değil miydi? Ya da bana bir teklif mi yapmıştı?

 Argh!!! Kendimi sikeceğim şimdi. Nereden çıkmıştı bu hayvan ya? 

"Küçük Bey erken mi uyandınız?" Düşüncelerim arasına giren kadın sesi ile irkilerek arkama dönüp gelen hizmetçiye baktığımda eğilerek beni selamlamıştı. Boğazımı temizleyerek "Evet, bir kaç gündür erken kalkıyorum. Uyku düzenimi tekrar düzeltmeye çalışıyorum." diye yalan söyledim. Hizmetçi yanıma gelerek karşımda durdu yüzünde endişelenmiş gibi bir ifade vardı. "Küçük Bey, acaba uyku düzeni değil de başka bir sorun mu var? Çok fazla solgun görünüyorsunuz. Bana söyleyebilirsiniz ben sizin kişisel hizmetkarınızım. Yardım edebileceğim bir durum var mı?" Dediğinde afallasam da başımı olumsuz anlamda sallayıp "Hayır bir sorun yok. Bugün neler yapacağım?" diyerek konuyu hemen değiştirmiştim. Aslında her şeyi birisi ile paylaşsam daha iyi olurdu, ondan fikir falan alırdım ama şimdilik kimseye söylemeyi düşünmüyordum.

.....

Adının Chaeyoung olduğunu öğrendiğim omega hizmetkar solgun yüzüm için bana çeşitli bitkilerle bakım yapmıştı ve bugün neler yapacağımdan bahsetmişti. Ablam Myung Hee, Yungyeom ve benle önemli bir meseleyi konuşacakmış. O yüzden de şimdi arkamdan gelen Chaeyoung ile ablamın odasına gidiyorduk. Neden birden bu hizmetkarın başımdan ayrılmadığını sorgulamıştım sonuçta daha önce sadece beni hazırlıyordu ve gidiyordu beni takip etmiyordu ya da ayak işlerimi yapacağını söylemiyordu. Aklımdaki düşüncelerle Chaeyoung'a dönerek "Neden benimle geliyorsun? Önceden sadece yardımcı olurdun şimdi ayak işlerimi de yapacağını söylüyorsun. Niye birden bu hizmet?" diyerek tek kaşımı kaldırdım. Aklımdaki hiçbir soruyu cevapsız bırakmamalıydım artık.

Yüzünde kocaman gülümseme belirmişti sanki istediği soruyu sormuşum gibi sevinmişti. "Zevce Myung Hee'nin emri artık sizin yanınızdan ayrılmayarak sonsuz sadakatimi sunacağım ileride buna çok ihtiyacınız olacak Küçük Bey." Dediğinden bir şey anlamayarak geldiğimiz mekana döndüm. Kapıda bekleyen iki koruma benim geldiğimi belirterek sürgülü kapıyı iki yana açıp içeri girmemi beklemişlerdi. İçeriye girip Yungyeom'un üzgün ve endişeli ifadesini görünce direkt bakışlarım ablamın zayıflamış ve solgun yüzüne çıkmıştı.

Ablama yaklaşarak ellerinden tutup "İyi misin? Neden bu kadar solgun görünüyorsun?" dediğimde kıkırdayarak "Sen kendine bak, sen neden solgun görünüyorsun?" demişti sempatik bir tonda. Amacı kesinlikle bu gergin ortamı yumuşatmaktı fakat kendisi şurada ölecek gibi durmasından bu yaptığı gereksizdi. Boğazını temizleyerek bakışlarını yatağının yanında duran pencereye çevirip "Hastalığımı biliyorsunuz... Dün gece yine rahatsızlandım." duraksayıp, sanki zorlanıyormuş gibi derin bir nefes almıştı. Onun hasta olduğunu bilmiyordum. 

Ben Jeongguk hakkında bile bir şey bilmiyordum ki ablasının hastalığını bileyim. Benim buradaki kimse hakkında en ufak bir bilgim yoktu ki. "Hekim durumumun kötüleştiğini söyledi, bu durumu Prens Hoseok'a söylememi istedi ve ben de ilk sizinle konuşmak istedim... Ben gittiğimde yeni bir zevce gelecektir. Yine de sizi saraydan göndermemesi ve Songak'da yaşamaya devam edebilmeniz için onunla konuşacağım." Duraksayıp birkaç kez öksürmüştü. "Lütfen, kendinize çok iyi bakın. Yungyeom küçük kardeşimize iyi bak, onun ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu biliyorsun." Dediğinde gözlerimin dolduğunu bile fark etmemiştim gözyaşlarım yanaklarımdan süzülesiye kadar. Şimdi ise üçümüzde ağlamaya başlamıştık.

𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin