•Chap:13; Sen Olsaydın Vazgeçer Miydin?•

5.8K 830 697
                                    

Selamlarr!

Nasılsınız?

Biliyorsunuz ki böyle krala suikast yapılacağı ya da birisi kral olmak için hazırlık yaptığı zaman halka darbe falan yapıp eski kralın yakınları kraliyet ailesine mensup insanları öldürüp hükumeti çökertmeye ufaktan başlıyorlar. İşte ya öldürürler ya da kadınları genel eve erkekleri ise köle olarak satarlar. 

Keyifli okumalar.

...

"Yakalayın onu!"

Sabah güneşinin aydınlattığı ormanda yükselen bağırışlar ve koşan insanlar doluydu. En önde daha dün yakalanan vatan haini onun arkasında ise saray muhafızları ve iki prens vardı. Vatan haini Minjae dünkü olan savaştan sonra gücünü bir daha toplayamadığı için dönüşemeyip elinde herhangi bir saray muhafızının kılıcıyla koşarken arkasından muhafızlarda onu koşarak takip ediyordu. İki prens; dördüncü prens ve sekizinci prens atlarının üzerinde önlerindeki kalabalığı takip ediyordu.

Taehyung atın üzerinde yanında ki kardeşiyle kaçan mahkumu yakalamak için ilerlerken, dünkü arbedede aldığı yaralar yüzünden yüzünü buruşturup acısını kimseye belli etmemeye çalışıyordu. Daha hekime gitmeye vakti bile olmamıştı deltanın.

Aldığı derin nefeslerle geldikleri yerin bir şelalenin başı olduğunu fark etti. Minjae'nin arkası uçuruma dönüktü arkasındaki boşluktan şelalenin gürültülü sesi işitiliyordu. Atını durdurup muhafızlarla dövüşen haini izlemeye başladı Taehyung. 

Minjae elindeki kılıcı, sarayın muhafızları olduklarını umursamadan önüne çıkan herkese savurup vücutlarındaki kanın toprak zemini ıslatmasını sağlıyordu. Yaraları ve güçsüzlüğü yüzünden iyice yorulup sendelemeye başlayan Minjae muhafızların arkasında atların üzerinde ki kardeşlerini görüp alaylı bir şekilde sırıttı.

Delta, Minjae'nin baktığı yeri fark edip sağında kalan Hoseok'a döndü. Şaşkın bakışları Hoseok'un elindeki oku ve kirişi tutan elindeydi. Bir hain bile olsa öz kardeşinin sanki hayvanmış gibi avlamasına göz yummadı ve elini kaldırıp Hoseok'un kolunu tutup indirmesini sağladı "Hayvan avlamıyoruz." dedi ardın da atından inip elindeki kılıcı bir kol hareketiyle döndürüp boynunu kütleterek kardeşinin karşısına geçip acıyan yaralarını umursamamaya çalıştı.

Ardından gelen ayak sesleriyle yan tarafına dönüp, koştuğu her halinden belli olan on dördüncü prens Yeonjun'u gördü. Diğer öz kardeşi sert ve hızlı nefesleri arasından "Ben yaparım! Ben ikna edeceğim onu!" dedi.

"Bırak. Baş edebileceğini mi sanıyorsun?" Diyen Taehyung, hala muhafızlarla dövüşen Minjae'den gözlerini çekmemişti. "Ağabeyin o senin."

Yeonjun başını eğip gözlerini ağabeyinden kaçırdı. Delta elindeki kılıcı daha sert kavrayıp bir kaç adım atarak kalabalığın arasındaki kaçak mahkuma kendisini gösterdi. Minjae üzerine doğru gelen bedenin kılıcına kendi kılıcı ile vurup savunmasını yapmıştı. Delta kılıçların çarpışması yüzünden, kılıcını çekip kendi etrafında dönerek Minjae'nin kafasına hedef alarak tekme atmıştı. Minjae sendeleyip bir adım geriye gittiğinde hırıltılı bir nefes verin kılıcını kaldırarak bu seferde kendisi saldırmıştı.

Kendi etrafında dönüp, Taehyung'un kılıcına çarpan kılıcını sürterek ileriye ittirip deltanın geriye adımlamasını sağlamıştı. Kılıcını kendine çekip tekrar savurduğunda Taehyung'un karın boşluğunu o geriye çekilmeseydi kesecekti, Minjae. 

"Vazgeç artık." Sert bir o kadar da sakin bir sesle söyledi delta.

"Sen olsaydın vazgeçer miydin?"

𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin