Selamlar efendim.
Nasılsınız?
Keyifli okumalar.
....
"Kral ile bu hususta konuştum. Kabul etti, yarın sabah sefir yola düşecek."
"Şu anlık tek dileğimiz onun yolda suikaste uğrayıp öldürülmesi." Prens Hoseok, karşısındaki konuşan Prenses Yeon Hwa'yı kafasını sallayarak onaylamıştı. Yeon Hwa gamzelerini göstererek gülüp "Aklıma bir düşünce ilişti son günlerde, ağabey. Acaba Merhum Jeon Myung Hee'den sonra gönlünüz kardeşi Jeon'a mı kayıyor? Omegaya ilgi duymaya başladınız gibi hissediyorum lütfen aydınlatın beni." demişti. Hoseok duyduğu şeyle şaşkınca irkildi "Ne dedin?"
"Sadece bir soru? O omegaya ilgi duyuyor musunuz?" Dedi Yeon Hwa gülümsemesini bozmadan sıktığı dişleri arasından sormuştu. Dişi alfa o omegadan nefret ediyordu. Onun yüzünden bütün hizmetçilerin önünde alfa gururu incinmiş otoritesi sarsılmıştı. Üstelik gözlerinin ucunun bile değmesi yasak olan Prenslerle arkadaştı o hizmetçi parçası. Ağabeylerini kıskanıyor o omegadan nefret ediyordu. Hoseok telaşla iki elini sallayıp "Hayır, hayır... Ben sadece ruh eşinden korkan bir omegaya yardım ediyorum o kadar." demişti.
"Güzel çünkü o omega işimize yarayabilir."
"Ne? Nasıl?"
"Bir Kral arkasında güçlü müttefikler, sırtını yaslayacağı bir koruma ister. Deltayı adamımız yapmamız lazım öldüremiyorsak. Adamımız olmaya gönlünün varacağını da sanmıyorum bu yüzden o omega ile deltayı evcilleştireceğiz ağabey. Yine de sen omegadan uzak dur, sen gönlün boş birsin senin ona sevdalanman bizi çok zor durumlara sokabilir. Senin yerine ben ilgileneceğim omegayla. Sonrasında delta senin Kral olma yolunda, senin için bir barikat olacak."
"Yeon Hwa, hayır, hiçbir şeyden haberi olmayan birine bunları yapmana izin vermeyeceğim."
"Ağabey neden anlamıyorsun! Delta o! Bir gün çıkıp da 'ben kral olacağım' dese kim ne yapabilir? Kral sen olacaksın ve onun kral olmasını engelleyeceğiz!" Demişti Yeon Hwa yüksek bir sesle. Hoseok kardeşinin dediklerine hak veriyordu ama Jeongguk'u tehlikeye sokmak istemiyordu. Çaresizlikle başını onaylar anlamda sallayan Hoseok "Peki. Delta geri dönemezse başlarız. Geri gelip gelemeyeceği kesin değil bu yüzden sadece bekleyelim." demişti tamda o anda sürgülü kapı açılıp "Çaylarınız geldi!" diyerek içeri giren hizmetçiye bakmışlardı ikili.
Kafasını eğerek Prens Hosoek'un çalışma odasına elindeki tepsideki porselen demlik ve iki bardakla giren hizmetçi hemen ikilinin oturduğu uzun masaya ilerleyip çayları servis etmeye başlamıştı. Hizmetçinin ellerinin titremesinden ötürü sallanan demlikteki çayı bardağa dökememesi Prensesin dikkatini çekmişti. Prenses hizmetçinin derin nefesleri eşliğinde önüne konulan küçük bardağı alıp içindeki çayı koklamıştı. Yeşil çayla karışık başka bir bitkinin güzel kokusu alfanın hassas koku alma duyusuna hitap ediyordu. Prenses elindeki bardaktan bakışlarını çekip Prense çayını verip masadan biraz uzakta ayakta duran hizmetçiye bakmıştı. Prenses ağabeyinin dudaklarına götürdüğü bardakla "Ağabey, bekle." demiş ve oturduğu yerden elindeki bardakla ayağa kalmıştı.
Hizmetçinin önünde durup bariz bir şekilde belli olan titremesiyle Yeon Hwa gamzelerini göstererek kocaman gülümsedi. "Kızgınlıkla mısın hizmetçi?" Diye sormuştu. Arkadan ağabeyinin huysuzca homurdanmasını işitti. Hizmetçi hızlıca kafasını olumsuzca sallayıp "H-hayır efendim!" demişti. Şakaklarından süzülen ter damlası dişi alfanın keskin gözlerine yakalandığında Yeon Hwa kıkırdayıp "Oh! o zaman üşütmüş olmalısın. Lütfen iç bunu iyi gelecektir." demişti. Hizmetçi kafasını yine hızlıca olumsuzca sallayıp "O-olur mu öyle şey efendim. Lütfunuz için teşekkür ederim ama bunu yapamam!" dedi. Yeon Hwa elindeki porselen bardağı hizmetçinin eline tutuşturup "İyi gelir iç şunu." demişti. Kırmızıya dönen gözleriyle omega hizmetçiye emir vermişti lakin arkadan ağabeyinin kızgın bir sesle "Omegayı rahat bırak Yeon Hwa!" dediğini işittiğinde kırmızı gözleri yine koyu kahvelerine dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘
FanficGözlerini açtığında kendini hiç bilmediği bir yüzyılda bulur. |Omegaverse~Historical Kingdom|