Selamlar canlarım.
6k için çok teşekkür ederim canlarım. Bu güzel haber için kendinizi bir alkışlayın. 6k ye yakışır bir bölümle geldim.
Ha bu arada, bazılarınız Taehyung'un yüzünde yara var sanabilir ama yok arkadaşlar. Evet Taehyung'un yüzünde yara yok artık teori üretmeye başlayabiliriz değil mi? Taehyung'a neden böyle davrandıkları ile ilgili :D
Keyifli okumalar dilerimMm;))
...
Gözlerim kapalı bir şekilde Bay Lee'nin dersi olan Kore tarihi dersini dinliyordum. Ve yine birden neredeyse her gün duyduğum gelen acı çığlıklarla hızla gözlerimi aralayıp sınıfa baktım. İrislerim hızlı hızlı hareketler ederken gördüklerim ile bir korkmuş çığlık atıp oturduğum sıradan kalktım. Her yerde yine kan vardı. Her yerde yine cesetler vardı. Sıraların üzerinde amfinin merdivenlerinde. Bay Lee'nin dersi anlattığı kürsü de, her yerdeydiler.
Ben etrafa korkarak bakarken kapı yine tanıdık o gıcırtı ile aralanıp eğik başı ile sınıfa giren siyah iri kurt ilk kez gördüğüm gibi yine o kapıdan girdiğinde başını kaldırıp gri keskin gözlerini gözlerimden ayırmadan ağzındaki artık tanıdık gelen kafa ile yavaş adımlarla bana doğru ilerliyordu.
Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Olduğum yere çivilenip o siyah korkutucu kurdun bana gelmesini bekliyordum. Kurdun dış görünüşü ve ağzındaki gözlerinin feri giden kafa ile ne kadar korkunç görünse de ben gayet rahat hissediyordum sanki-sanki o bir tanıdık ve yapması gereken bir şeyi yapıp beni kısa süreliğine yalnız bırakmış da geri gelmiş gibi hissediyordum.
Ağır hareketlerle kapanan gözlerimle bana doğru gelen göz temasını hiç kesmeyen kurda bakıyordum. Gözlerimi açık tutmak git gide zorlaşıyordu. Kurt ağzındaki uzun siyah saçları sallanan göz makyajı akmış olan kafayı Bay Lee'nin cesedinin yanına doğru fırlatıp tam önümde durarak ön ayaklarından birini kırıp başını burnu yere değecek kadar eğip, önümde eğilmişti. Şaşırmamıştım sanki sürekli bunu bana yapıyormuş gibi sürekli eğiliyormuş saygı duyuyormuş gibi hissetmiştim.
Sonra ellerim ile başını okşadığımda kafasını kaldırıp gözlerimin tam içine baktı ve gözlerimiz yeniden kesişti ve ben gözlerimi hiç ayırmak istemedim o şeffaf gri irislerden.
Kurt, vücudunu kaldırıp gözlerimizin temasını kesmeden birden insan bedenine dönüşmüştü. Kafası eğik siyah uzun saçları yüzünü kapatıyordu lakin esmer kaslı çırılçıplak vücuduyla tam olarak karşımda açık bir şekilde duruyordu. Kafasını kaldırmadan bana doğru yavaşça bir adım atıp aramızdaki bütün mesafeleri kapattı. Güzel, ince parmakları olan büyük elleri yanaklarımı kavrayarak kendine doğru çekip eğik bir şekilde duran başına alnımı yaslamamı sağladı.
Gözlerim benden izinsizce kapandığında onun yüzünü kaldırarak saçlarının kapatmış olduğu alnını anlıma yasladığı hissetmiştim. Tam da o saniyede gözlerimi açarak ruh eşimin yüzünü görmek istemiştim fakat beni durdurmaya yeten içimdeki hisle gözlerimi kapalı tutmaya devam ederek bir sonraki hamlesini beklemeye başladım.
Yanaklarımdaki ellerinden birisini kendi yüzüne götürerek siyah uzun saçlarını yüzünden çektiğini duydum. Ardından da tam da o saniye dudaklarımın üzerindeki ıslak baskıyı hissetmiştim. Dudaklarını benim aralık duran dudaklarımın arasına yerleştirerek, üst dudağıma bir öpücük kondurdu andından da aynı işlemi alt dudağıma uyguladı. Ben ise öylece durup karşılık vermiyordum. Vermek istiyordum nedeni bilinmez bir şekilde fakat karşılık veremiyordum. Dudaklarım mühürlenmiş gibi hareket ettiremiyordum.
Halinden memnun bir şekilde nemli dudakları arasında kalan minik dudaklarımı güçlüce emip çıkan şapırtı sesi ile bıraktı dudaklarımı.
Gözlerimi açmayı emreden beynim ile bunu reddeden göz kapaklarımla, karşısında hareketsizce alınlarımız birbirine yaslı bir şekilde bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘
FanfictionGözlerini açtığında kendini hiç bilmediği bir yüzyılda bulur. |Omegaverse~Historical Kingdom|