•Chap:23; Ya Eşin Ya Ağabeyin•

4.5K 610 488
                                        


Selamlaarrr!

Nasılsınız??

33K olduk ağlayabilir miyim? 35K olunca smut gelecek :))

Neden önceki bölüme kimse yorum yapmadı ki? :(( Birde o kadar hevesle yazmıştım o bölümü :(((

Diğer kitaplarıma da bakmayı unutmayınızz :)

Keyifli okumalar.

....

Kim Minjae yüzündeki o alaylı ifadeden hiçbir şey kaybetmeden tam olarak karşımda duruyordu. Bana olan alaylı bakışları, dizleri üzerine çöküp elini bana uzatarak yardım isteyen Krala taşındı. "Majesteleri, kendinizi bırakmayın! Majesteleri!" Minjae, Krala yaklaşırken bağırmıştım. Kralın önünde çömelip "Şu haline bak. En başında bırakmalıydın." deyip Kralın kendine uzanan elini ittirmişti. Kral Namjoon dudaklarının arasından süzülen kanla elini yine kaldırmış ve kardeşinin yanağına koyup "Y-yaşıyorsun." demişti titrek bir sesle. Minjae cevap verme tenezzülüne bile girmeden Kralın elini kendinden uzaklaştırıp omuzlarından ittirerek güçsüz bedeni çıktığı suya geri düşürmüştü.

"Majesteleri!"

Zaten kendinde olmayan beden, suya düştüğü gibi çırpınmaya başlamıştı ve bir süre sonra çırpınmaya takati kalmayınca kendini bırakmıştı. Bu üçüncüydü. Gözlerimin önünde ölen üçüncü kişiydi Kral Namjoon. Bir tek bana ve kardeşine güvenen Kral Namjoon. Gözlerim etrafta hızlı hızlı gezinirken "Chaeyoung! Krala yardım et! Chaeyoung!" demiştim suyun yüzeyinde öylece yatan Kralla yardım istemiştim fakat ben ve Kral dışında bize yardım edecek kimse yoktu. Chaeyoung kaçmıştı.

Minjae "Ağabey senin yazgında böyle son anına dek beyhude yere çırpınıp durmaktı. Eski Kral bu şekilde olacağını bilseydi, bu denli ileri gidip de seni kral olasın diye seçmezdi." kısık sesle konuştu ardından "Bir kere kaybetmiş olsam da ikincisinin olmayacağını söylemiştim." dedi. Tamda o anda hamama giren bir grup muhafızla yanlarında getirdikleri kişiye bakmıştım.

Taehyung?

Muhafızların, iki kolundan tutup boynuna kılıç dayadıkları kişi Taehyung'du. O Khitan'a gitmiyor muydu? Burada ne işi vardı? Taehyung ile göz göze geldiğimizde saniye saniye değişen yüz ifadesine şahit olmuştum. Sinirlendiği yavaştan griye dönen gözlerinden anlaşılırken bakışları bu seferde havuzdaki cansız bedene değmişti. Titreyen alt dudağımı ısırıp bakışlarımı kaçırmıştım. Kendimi suçlu hissetmiştim, ağabeyi hemen önümüzde cansız bir şekilde beklerken benim kanlı canlı, hatta hiç yara almadan ayakta durmam nasıl görünüyordu onun gözünden?

"Omega buradayken feromonları kullanmayı düşünmüyorsundur umarım. Zira sen bizi dize getirmeye çalışırken zarar görebilir." Diye yine alayla konuşan kişi Minjae'ydi. Taehyung'da alayla gülümseyip "Seni öldürmek için feromonlara ihtiyacım yok." demiş ve ben ne olduğunu anlayamadan yanındaki muhafızın kılıcını alıp kendine doğru gelen diğer muhafızlarla kavga etmeye başlamıştı.

Tek tek herkesi yaralayan Taehyung o kadar soğuk kanlı görünüyordu ki kendimi titremekten alamamıştım. "Durun!" Diyerek bütün muhafızların Taehyung'a doğru koşmasını engellemişti Minjae, ardından başını omuzuna doğru eğerek konuştu: "Onu öldüren ben değilim. Çoktan zehre maruz kalmış ve ölmekteydi."

"Ne?"

"Jeongguk denen omega, Kral'ın yıkanma suyuna cıva, çayına ise zehir karıştırmış." Ne! Ama... İrice açılan gözlerim kaşlarını çatarak bana bakan Taehyung'a döndüğünde kafamı olumsuzca sallamıştım. Kolumdan tutup güçsüz bedenimi zemine savuran Prens Eunwoo yerde diz çökmemi sağlamıştı. Neler oluyordu birden böyle? "Majesteleri kendi ağzıyla söyledi Taehyung'dan sonra bir tek sana güveniyormuş. Gel gör ki yıkanma suyunda cıva bulduk, çayını ise içen kişi iki gün sonra ölü bulundu. Bu nasıl oldu?" diye üzerime eğilerek konuşmuştu Prens Eunwoo. Gözlerimi deltanın gözlerinden ayırmadan yanaklarımdan süzülen göz yaşlarıyla "Bu husus hakkında bir şey bilmiyorum." demiştim. Taehyung'un yüzünde kime inanacağını şaşırmış bir ifade vardı. Ben doğruyu söylüyordum. Zehir hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve bu konuda kendimi nasıl kanıtlayacaktım hiçbir şekilde bilmiyordum.

𝐿𝑜𝑣𝑒 𝐹𝑟𝑜𝑚 𝑇𝘩𝑒 𝐹𝑢𝑡𝑢𝑟𝑒 & 𝑇𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin