2. bölüm

73.2K 2.7K 1.3K
                                    


💗

"Bu kim?" sorusunu soran içlerinde dudakları botokslu olandı.

"Kız kardeşiniz Mert" dedi Nur Hanım.

Ay noluyor noluyor? Ne bu böyle erkek mülteci kampı gibi giren girene çıkan çıkana biri bir adım atıyor arkasından öbürü.

İMDAAAT!

Ballı ballı yengeniz heyecanlı akşama ev var mı ? Yalnız içen varsa.

Ben kendi kendime söylenmeye devam ederken içlerinden Adının mert olduğunu öğrendiğim çocuk tekrar konuşmaya başladı.

"Ne demek kardeşiniz ? Anne sen bizimle dalga mı geçiyorsun ? Sude'nin bitmeyen çilesini biraz da bu kızdan çekelim diye mi getirdiniz ? "

Niye sadece bu estetikli konuşuyor ki öbürleri dilini mi yutmuş ayrıca ne diyor bu tahinine ekmek banmadığım.

Manyağa bak ben sana bayılıyorum sanki seni terbiyesiz.

Nur hanım "Doğru konuş Mert şu ön yargını bir kenara atmayı deneyemez misin?" diye sert bir şekilde uyardı.

Ben orta da hala bir mertlik göremiyordum. Adı mert ama ruhu mert olmayan çocuk.

Beni burada alın benim bu kendini bilmeyen hadsizlerin içinde ne işim var Allah'ım ben evimi özledim babamı özledim efeyi özledim annemi öz- ay yok onu özlemedim.

Bu sefer şu sarışın çil yumağı konuşmaya başlamıştı şair şöyle "anne gerçekten yeter artık bu kızın burada ne işi var biz kız kardeş istemiyoruz" diyordu.

Ay ben size bayılıyorum ve sizinle yaşamayı çok istiyorum çünkü.

Ay hepsi bana ters ters bakıyorlardı benim yüzümden Nur hanımla tartışıyorlardı tamam da ben ne alaka ayrıca ben kuduzum bak vallahi üstüme gelmeyin ısırırım.

Çil yumağı konuşmaya başlarken "anne gerçekten şu kızda gurur olsa ilk günden evimize gelmez ailesini bırakan bizi de bırakır hem ne bu samimiyet " demişti.

Tüh napsak çok üzüldüm.

Nur hanım sinirlenmeye başlıyordu sanırım işte aradığım kaos  "Taha sabrımı sınamaya başlıyorsunuz sözlerinize dikkat edin" demişti.

Ardından "hemen Meriç'ten özür diliyorsunuz" deyip Mert'e baktı.

" İkinizde! "

Ulan bu iki zillinin benimle ne derdi var böyle de bana sataşıp duruyorlar sizin aklınızı alırım aslan parçaları ayağınızı denk alın.

Ben Meriç , Meriç sakin ruhlu ama aşıları tam olmayan kuduz köpeğim yani tahtalarımdan bazıları eksik.

Ne saçmalıyorum ben.

"Anne yeter ama bir paçoz uğruna kaç yıllık çocuklarına mı bağırıyorsun?"

Ağzımı tutamayıp "sensin
paçoz estetik güzeli" dedim.

"Ne diyorsun kızım sen!?"

Ona sadece dil uzattım.

Bu sırada kapıdan içeriye heybetli bir beden giriyordu Mehmet bey bir anda sesini yükselterek "anneniz sizi uyarıyor değil mi ne zamandır beri annenize bağırır oldunuz" dedi.

"Ayrıca o kardeşinize ettiğiniz laflar neydi öyle hemen özür diliyorsunuz hemen yaptığınız bu saygısızlığı sizinle ayrı görüşeceğim" dedi.

Özkaya AilesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin