Özkaya Ailesi

4. bölüm

Herkese selaaaaam♥️

Nasılsınız ?

Yeni bölüm 🖤

Sabah telefonumun alarmıyla uyanmıştım aslında dakik bir insandım her zaman alarmdan önce kalkardım ama bu sefer fazla uyumuştum.

Bugün yeni okulumda ikinci günümdü hemen yataktan kalkıp banyoya doğru koşturdum ellerimi yüzümü hemencecik yıkadım.

Hemen adapte olmuş demeyin içim kan ağlıyordu ne halt yiyeceğimi gerçekten bilmiyordum.

Sude montajda yapmış olabilirdi ama ozaman dün babam neden açık açık sen bana lazımsın diye yazsındı ki.

Odama geri döndüğümde siyah bol mom Jeans ve üstünde kelebek deseni olan kısa kollu crobumu giydim üstüne de çok sevdiğim gri hırkamı giyerek odamdan ayrıldım.

Aşağıya indiğimde masada herkes vardı Mehmet bey yine mertle uğraşıyordu.

" Ulan şunları yavaş ye yemek hırsızı önünden kaçırmıyorlar "

Mehmet Bey'in söylediği şey ile tebessüm etmiştim Mert ise bu sırada ağzında lokma varken " Omo bobo oçom nopobolorom " demişti.

( Ama baba açım napabilirim )

Mehmet bey " sen benim yemin ediyorum gençlik hatamsın sana kaç defa ağzında yemek varken konuşma demedim mi oğlum beni nerenlerinden dinliyorsun sen ? " demişti bu sefer.

Nur hanım tartışmalarına daha fazla dayanamamış olacak ki " Mehmet uğraşma oğlumla o özel bir çocuk " demişti.

Bu sırada da Mert'in saçlarını seviyordu bu görüntü ile kalbim biraz acımıştı çünkü benim hiçbir zaman saçımı okşayıp seven bir ebeveynim olmamıştı.

Masaya doğru adımlayarak " Günaydın " dedim herkes bu anı bekliyor gibi anında kafalarını bana çevirmişlerdi.

Mehmet bey " aha işte best çocuğum geldi günaydın sondan bir önceki " demişti.

Bu adam neden isimlerle seslenmek yerine sıralamaya göre sesleniyordu.

Ayrıca best çocuğum da ne demek amca ben buraya daha yeni geldim farkındaysan.

Sonuçta öz kızları olsamda 17 yıl boyunca ben başka birine anne ve baba demiştim onların bana sanki 17 yıl boyunca beraber zaman geçirmişiz gibi davranmaları garibime gidiyordu.

Rüzgar " günaydın Meriç hadi otur kahvaltını yap sonra da ilaçlarını içeceksin " demişti.

Ulan onu hangi ara hallettiniz ya.

Çift başlı yılan Onur'a bakarken bana dudağı kıvrılmış bir şekilde bakıyordu senin başını ezerim melek yüzlü yılan seni.

Can'ın yanına oturduğumda Can tebessüm ederek " günaydın " demişti ona gülümseyerek bakmıştım.

Tabağıma peynir zeytin ve omlet koyarken Nur hanım konuşmaya başlamıştı.