Özkaya Ailesi

43. bölüm

Uzun zamandır bölüm atamıyorum bunun için gerçekten çok üzgünüm.

Okul dershane birden baya başlayınca yorgun oluyorum bu yüzden uğramıyorum.

2 haftadır hastalıkla uğraşıyorum hastane,okul,dershane derken vaktim kalmıyor.

Bölüme geçelim.

*

Kapıyı ben açmıştım daha doğrusu Can ve ikimiz açmıştık.

Kapıyı birden açmamla korkmuştum kız yüzüne o kadar çok makyaj yapmıştı ki dedim noluyor?

Babam " hoşgeldiniz" dedi ve burun kıvırıp içeriye geçti.

Bu sırada Mert ve Taha kol kola doğrudan bana bakıyorlardı.

Tabi sizi yine kurtaracak olan benim??

Anneannem ayıp olmasın diye " buyrun " dedi ve gelenleri içeriye davet etti.

Annem sinirle mutfağa giderken babam Mert'in kafasını öpüyordu.

Babam niye böyle bir şey yapıyor onu zaten hiç anlamıyorum. Diyorum ya size normal bir ailem yok ve asla olmayacak.

Aman zaten ben böyle mutluyum.

" Ula uşağum kayınbabanın elini öpmeyecek misun? " diye bir soru gelince gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Ulan bizim mert sahiden gidiyor aman Allahım.

" Mert sana diyor "

Onur abim dudakları kıvrılırken Mert'e sataşmıştı tabi o da baya eğleniyordu.

Abimin bakışları benim üstümde kalınca kocaman gülümsedi. Bende ona kocaman gülümseyip annemin peşinden mutfağa gittim.

Birinin kolumdan çekmesiyle yere kapaklanıyordum ki son anda dengemi topladım.

Bu çocuk sanırım o kızın kardeşi ya da abisi falan olmalıydı.

Masmavi gözleri olan turuncu kahve karışımı renklerinde saçları olan bir çocuktu.

" Sen bunun kardeşi misin?" diye sorunca şaşırdım.

Yok sözlüsüyüm.

Kafamı salladım.

"Sevgilin var m- " diye soracakken omzuma bir kolun atılmasıyla kafamı yukarıya doğru kaldırdım.

" Var aslan parçası hemde nur topu gibi bir damat adayımız var " Umut abimin dediği şeyle gözlerimden kalpler fışkırmaya başlayacaktı.

Damadımız?

Allah Allah??

Burağın bundan haberi varmıymış.

Neyse neyse Burağı kabullenmişler hayatım böyle devam.

Onur abim " Akif kaşınma abiciğim gel buraya" demesiyle adının Akif olduğunu öğrendiğim çocuk bana çarpık bir şekilde gülümseyip Onur abimin yanına doğru yürümeye başladı.

Onur abim kaşları çatılı bir şekilde Akif'e bakarken Umut abim kulağıma " Meriç seni artık Burakla evlendirelim kızım bu ne böyle gelen giden sünepe gibi yapışıyor sana " sitemle söylediği şeye bir kahkaha patlatırken Umut abim " bak birde gülüyor ama nasıl güzel gülüyor" diye homurdandıp burnunun ucundan öptü.