47.bölüm

4.8K 285 50
                                    

Selaaaamm

Nasılsınız???

*

"Meriç bu ne?"
"Çüşş"
"Lan naptın kendine?"

Ne var yani güzel bir elbise giydiysem allah allah yemeğe gitmiyor muyuz?

Şık olmam gerekmiyor muydu?

"Abartmayın yemeğe gidiyoruz ne giymemi bekliyorsunuz"

Taha, Mert ve Can tabiki.

"Hazır mısınız?"

Rüzgar abimin sesi geliyordu. Aslında onlara hepimiz birlikte gidelim demiştim ama Onur abim masada sadece bizim aileye ait iki sandalye olduğunu söylemişti.

Bende ozaman abimlerin de bizle gelip başka bir yere oturup olaylara uzaktan bakabileceğini teklif etmiştim.

Onlar bizden uzak oturacaktı ama her şeyi göreceklerdi.

Onur abim " meriç biz önce gidiyo-" diyeceği sırada kaşlarını çatıp gelişi güzel beni süzdü.

(Meriçin giydiği elbise başta)

"Kızım bu ne?"

Umut abim bu esnada "gayette güzel olmuş benim güzelim" diyip elimden tutup etrafında beni döndürdü.

Mert "meriç sana yakın olsun seni öpsün diye böyle yapıyorsun dimi seni pis çıkarcı fahişesi" dedi.

Bende onun bu dediğine umut abimin yanağını kocaman öptüm.

Ben abimi bir öptüm o beni bir on katı kadar daha öptü.

Onur abim "bana bak küçük cimcime yanımdan ayrılmıyorsun" dediğinde kafamı salladım ama planlarım vardı.

"Çok konuştunuz" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Bu güzel şık kırmızı elbisenin altına rahat beyaz bir spor ayakkabı giymiştim her giyilen şık elbisenin altına topuklu ayakkabı giymemiz kadar saçma bir şey yok.

Evet topuklu ayakkabı çok güzel gösteriyor ama bazen sporlaşmamızda sorun yoktu. Saçlarımı da açık bırakmıştım. Dudağımda sadece pembe bir ruj vardı birde maskara sürmüştüm.

Rüzgar abim kapıda beni görünce "aman güzel yavaş yürü" dediğinde ona kocaman gülümseyip sarıldım.

"Güzelim benim ne güzel olmuşsun"

"Teşekkür ederimm kocacımm" dedim.

Abim büyük bir kahkaha atıp "desene burağa rakip çıktı" diyip göz kırptı.

Onun dediğine kahkaha patlatırken Mert "kocacım mı? Abi bana bunu da mı yapacaktın beni yatağa atmadığın yetmiyor yatakta kelepçelediğin yetmiyor ama beni meriçle aldatıyorsun" dedi sinirle.

Ne anlatıyor bu manyak yine lan?

Rüzgar abim derin bir nefes alıp verirken "kelepçelendiğin gün sana yetmedi heralde Mert hesaplaşalım seninle bir gün" dedi.

Mertin gözleri parlayıp yanımıza gelirken kalçasıyla beni ittirip abime koala gibi sarıldı.

"Aşkım abim seni çok seviyorum"

"Bende seni seviyorum küçük kaşar ama gitmessek geç kalacağınız" diyip merti kendinden uzaklaştırdı ama başından öpmeyi de ihmal etmemişti.

Rüzgar abim kendi arabasına gittiğinde mert bana üstten bir bakış atıp elinden aldım der gibi bakıyordu.

"Lan neye bakıyon kevase"

Özkaya AilesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin