"Direkt söylersem kaldıramazsın diye düşünmüştüm,"diyerek sesini hafifçe yükseltti Ezgi. "Madem bu kadar hızlı olsun istiyorsun, al o zaman. Ardıç seni aldatıyor."
Espiri üçe ayrılırdı: Asla komik olmayan fakat karşısındaki insanın gülüşüne gülündüğ...
Şaşırdınız değil mi? Evet ben de şaşırdım. Bir ay geçmeden bölüm yayımlamak pek benlik değil kdğwödpwğdöpwğeşwpeğw
Çok yoğun bir program içerisindeyim ve boş olduğum tek zamanlarda da beni eğlendirecek bir şeyler yapmak istedim. Aslında bölüm daha uzun olacaktı ama yine birkaç yüz bin tane sınavım var, o yüzden bekletmem gerekecekti, direkt atayım dedim.
Hepinize iyi okumalar❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SINIR: 150+ OY 500+ YORUM
☆
"Kanka anladım, reşit oldun ve üniversite sınavı stresi bitti falan ama sevgilin hemen yanımızdayken elleşmek de pek hoş değil."
Araba kullanan Yiğit'in gözleri kısa bir an için bize döndü ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak önüne geri döndü. Popomu kıpırdatıp tek kişilik koltuğa iki kişi sığdığımız Eliz'i rahatsız etmeye çalıştım. Başarılı olmuş olmalıydım ki beni omzumdan hafifçe ittirdi.
"Az konuş kardeşim. Elleştiğim falan yok, elim bacağına çarpıyor işte."
"Aynen kesin çarpıyordur."
Ellerimi ondan uzak tutmaya çalışarak dirseklerimin ikisini de Yiğit'le aramızdaki konsola yasladım, ellerimi çeneme yerleştirip alnımı Yiğit'in koluna yasladım. "Bir arabaya yedi kişi sığmaya çalışmak verdiğimiz en kötü karardı."
"Kendi adına konuş, General mutlu görünüyor."
Seray'ın yorumuna gülerek başını olabildiğince arka koltuğa çevirdim. General ve Ezgi hemen yan yana oturuyorlardı ve arkaya dört kişi sığmaya çalıştıkları için birbirlerine oldukça yapışık haldeydiler. Eh, Seray haklıydı, harbiden şikâyetçi görünmüyorlardı.
Bakışlarımı, "Partiden sonra birkaçımız taksiye bineriz," diyen Yiğit'e çevirdim. Üzerinde beyaz renkli, üzerinde baskısı bulunan büyük bir tişört vardı. Bu tişörtü çalıp kendimin ilan etme fikri çok cazipti ve ilk fırsatta bunu ona soracaktım.
"Sonra bize geleceksiniz, değil mi?" diye sordu Selin heyecanla. "Annemle babamı bu yüzden yazlığa postaladım."
"Aşko ben annemlere daha sormadım."
Eliz elini omzuma koyup desteklercesine sıktı. "Endişelenme, Derin Teyzem bana kıyamaz. Ailelerinizin beni nasıl da hanım hanımcık bir kız sandığını unuttun herhalde."
Ezgi, "Ama striptizci olmak istiyorsun," diye eklediğinde arabanın içerisinde bir kahkaha koptu.
"Bazı gizli zevklerim var evet, ama bu sadece beni ve direğimi ilgilendirir."
Selin, "Direk ben oluyorum," dediğinde dudaklarımdan bir başka kahkaha döküldü. Selin'i direk gibi kullanarak dans eden Eliz'in görüntülerini aklımdan hiçbir zaman silebileceğimi sanmıyordum.
