SE-LAM-LAR❤️
Geç oldu biraz ama geldik sonunda.
Bol bol yorum yapmayı unutmayın çünkü bu bölüm baya dolu dolu :)
☆
"Hayır, çok saçma. Gerçekten de çok saçma."
Günah bekçisi kesilir olmuştum çünkü kendimi rahatsız hissediyordum. Filmlerde izlediklerimin ekranın ardında kalmasını tercih ederdim ama baştan sonra film gibi kişilerin bulunduğu çevreye sahip olduğum için bu imkansız gibiydi.
General ve Ezgi'yi Kadıköy'e kadar takip etmiştik!
"Senin hâlâ nefes alıyor oluşun da saçma, ben ağzımı açıyor muyum?"diye söylendi Seray boğuk bir sesle.
Ezgi ve General'le aramızda fazlaca bir ara koymuş olsak da yakalanacağınız endişesi hepimizde vardı. Hatta bu yüzden Seray tüm yüzünü bir atkıyla kapatmıştı, sadece gözleri görünüyordu. Aptal kız, daha fazla dikkat çektiğinin farkında değildi.
"Eğer sevgili çıkarlarsa General'in yüzüne el hareketi çekmeyi planlıyorum,"diyen Eliz'e baktım. O bile mantıklı düşünemiyordu.
"Bence el hareketi hafif kalır," Seray'a gözlerimi çevirdikçe korkuyordum. Fazla korkunç göründüğünün farkında mıydı acaba? "Yüzüne falan osur."
"O da mantıklı."
En başından beridir bizi bu işe sokan, çete lideri Selin ellerini iki yana kaldırdı, kulağında olmayan kulaklığını tuttu. "Hedefler kafeye giriş yaptı, tamam,"
Göz devirdim, Selin'i omzundan dürttüm. "Bir adım arkandayım. Ve hiçbirimizin telsizi yok, kes şu oyunu."
"Umur haklı," Seray atkısını tutup boynuna kadar indirdi, yüzünü açtı. "Telsizimiz yok. Bu plan yürümez. Bir dahakine tam tehçisat gelmemiz lazım, görev iptal."
"Sensin görev iptal," Eliz biçimli kaşlarını çattı. "Kadıköy'e kadar götümü yırtıp boşuna gelmedim ben. Şu kafeye girip onları izliyoruz ve herhangi bir sarılma, el ele tutuşma veya öpüşme hareketinde sevgili olduklarına karar kılıp geri dönüyoruz. Yani telsize ihtiyacımız yok. Sorusu olan?"
"Ben," Selin arkasına döndü, kavga etmek üzere olan, sahte bir tipleme yerleştirdi yüzüne. Elini tekrar kulağına tuttu. "Burada lider benim, seni sürtük. Ayrıca telsize ihtiyacımız var ve zaten hepimizin telsizi de var." Salakmışız gibi baktı. "Kulağınızda gizli kulaklık ve bileğinizde gizli telsiz var. Aptal aptal davranmayı kesin." Parmağını bana tuttu. "Ve özellikle sen, Umur. Senden daha çok aksiyon filmi izlemiş olamam, değil mi? Kendine gel."
Burnundan derince, sabır dilenir gibi bir nefes aldım ve burnum kemiğimi sıkıca tuttum. "Bazen şizofren olduğunuzu düşünüyorum. Umarım ben şizofrenimdir de Seray aslında bir tuzluktur."
Seray ağır bir küfür ederken Eliz hızlı hızlı nefeslendi. "Yaşasın yaşasın. Ben de o zaman striptizci olabilir miyim?"
Ettiğin hayaller, döner gelir seni eller.
Benden demesi!
"Konumuz geri dönsek olur mu? Yolun tam ortasında fazla dikkat çekiyoruz." Selin gözlerini kısıp bize döndü. Montunun bileğini, orada bir telsiz varmış gibi ağzına yakın tutuyordu. Bize bunu kanıtlamak ister gibi cümlelerinin sonuna, "Tamam."kelimesini de ekledi.
Ellerimi havaya kaldırdım. "Pekala, bu iş gerçekten sıktı. Arkadaş listemi düzenleyip isimlerinizi acilen silmem gerekiyor."
Eliz yüzünü acı çeker bir ifadeye soktu. Aynı ifade adet sancısı çektiğinde de yüzünde oluyordu. "Beni o listeden silebilirsin, peki ya kalbinden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRILIK SENDROMU
Teen Fiction"Direkt söylersem kaldıramazsın diye düşünmüştüm,"diyerek sesini hafifçe yükseltti Ezgi. "Madem bu kadar hızlı olsun istiyorsun, al o zaman. Ardıç seni aldatıyor." Espiri üçe ayrılırdı: Asla komik olmayan fakat karşısındaki insanın gülüşüne gülündüğ...