part 17, (l')amour

8.9K 1.2K 861
                                    


"Jungkook, gerçekten yediğim en güzel turta bu." Taehyung dolu çatalını ağzına götürmeden hemen önce konuştu.

"Beğendiğine çok sevindim." dedi Jungkook rahatlamış görünürken.
"Dürüst olmak gerekirse, sırf birine özel yapıyorum diye bir terslik çıkar diye ödüm koptu."

Taehyung istemsizce mutlu hissetti, tek gergin olan o değildi demek.

"Terslik çıksa da benim için sorun olmazdı." dedi lokmasını yuttuktan hemen sonra.

Gerçekten olmazdı. Hatta Jungkook birkaç günlüğüne onu burada aç ve susuz bıraksa fakat onunla sohbet etse yine de sorun olmazdı Taehyung'a muhtemelen.

"Yine de çıksın istemezdim." dedi Jungkook mırıldanır gibi. Çatalının ucuyla turtasını didikledi ve bir süre gözlerini orada tuttu.

Taehyung ise gözlerini onun üstünde tuttu ve ona farkettirmeden iç çekti. Şuan kendini tam da olması gereken yerdeymiş gibi hissediyordu. Jungkook'un ikili koltuğunun bir ucunda bağdaş kurmuş otururken olması gerektiği yerdeydi işte.

Ve tabii hemen yanında, diğer tarafta oturan Jungkook tabağını önündeki kendi boyamış olduğu renkli sehpaya yerleştip, çenesinin altına çektiği dizine diğerini de eklerken.

"Jeongguk, sana dürüst olayım mı?" dedi birden.

Olduğu yerde küçülmüş, çektiği dizlerine yasladığı çenesiyle oturan Jungkook bu ani soruyla biraz şaşırdı fakat bu uzun sürmedi. Usulca başını oynattı ve aynı anda gözlerini onaylar bir hareketle kırpıp açtı.

Taehyung da elindeki tabağı Jungkook'un sehpada duran tabağının yanına yerleştirdi ve sırtını dikleştirdi hafifçe. Dudaklarını ıslattı ve daha fazla da beklemeden araladı.

"Sana açık olayım istiyorum. Kafan karışsın ya da ne bileyim, duruma bambaşka bir açıyla bak istemiyorum. Hatta sanırım durumu başka bir açıdan değerlendiriyor olabilirsin şuan ve bunun ihtimali deli gibi korkutuyor beni."

Derin bir nefes verdi Taehyung ve Jungkook'un dikkatle ona bakan gözlerine baktı tüm her şeyi anlatmak istercesine.

"Aklının karışmasını haketmiyorsun. Aslında bakacak olursak sen, olumsuz hiçbir şeyi haketmiyorsun Jeongguk. Bu söylediğimden sonra dilediğin gibi çıkıp gidebilirim de evden. Çünkü sen istemediğin hiçbir durumda bulunmayı da haketmiyorsun."

Taehyung ne dediğini bilmiyor gibi sıraladıktan sonra duraksadı ve çatık kaşlar bekledi çünkü çok fazla saçmalamıştı ona göre. Fakat hayır, Jungkook kaşlarını çatmamıştı. Aynı dikkatle onu dinliyor ve hatta oldukça meraklı görünüyordu.

"Jeongguk," dedi bunun getirdiği cesaretle.

Jungkook nihayet dudaklarını araladı ve sorar gibi mırıldandı.

"Taehyung?"

Taehyung için bu kadarı yeter de artardı.

"Seni hiç arkadaş olarak görmedim."

Bir çırpıda söyledi ve yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için tekrar konuştu.

"Göremem de." dedi tereddütsüz.
"Jeongguk, istiyorsan abartıyorsun de fakat seni ömrümün sonuna dek bir arkadaş olarak göremem."

Taehyung uzansa hiç zorlanmadan dokunacağı bedene dokunmamak için yumruğunu sıkıp açtı.

"Seni gördüğümden beri sanki seni seveyim diye çıkmışsın karşıma gibi bir his var içimde."

Bir anlığına Jungkook'tan gözlerini kaçırdı cesaretini korumak adına ve tekrar güzel gözlere baktı sonra.

"Şey gibi," Taehyung duraksadı.
"Şey..."

soleilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin