Bir insanın söylemediği ya da söyleyemediği şeyleri dışarıya yansıtma şekli elindeki tuttuğu kalemden geçer. Dilinin söyleyemediği sözleri, zehirleri bir kalemin ucundan döküverirsin. Belki fazla kırıcı olursun ama sen zaten mahvolmuş bir şekildesin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşk denilen şey sadece üç harfe sığdırılmış şekilde. Kısa ve basit gibi gözüküyor dışarıdan. Ama derinliklerine indiğinde çok farklı bir duygu olduğunu anlıyorsun. Ne kısa ne de herkesin ağzında sakız olacak şekilde basit bir kelime değilmiş. Yaşayan anlıyor bunun ne kadar da farklı bir duygu olduğunu. Bilmeden kapılıyorsun, ne olduğunu anlayamıyorsun bile. Bir bakmışsın yanında her şeyi ile sevdiğin kişi. Bazılarımızın sevdiği yanında değil de ondan çokça uzakta olabiliyor. Elini tutamıyor, onun sesinden adını bile duyamıyorsun. Sevdiğinin bir tek sana dilsiz olması... belki de en acılı olan budur. Ama her şeye rağmen seversin, içinde atan kalple ona aitmiş hissini her daim taşırsın. Geceleri ağlasan bile gündüzleri onu görmek için çabalarsın. O bunlardan bir haber şekilde gezinir, senin onunla el ele hayal ettiğin sokaklarda. Aşk işte içinde mutluluğu, anıları, tüm güzelliklerle beraber acıları da taşıyor. Düştün mü bu bataklığa çıkması da zor oluyor. Ben düştüm üstelik yanımda sevdiğim adam da yoktu. Ama sonradan zor da olsa çıktım arındım o duygudan. Güzelliklerini de acılarını da geride bıraktım. Sen de hiç olmayacak birisine kapıldıysan sana da kolay gelsin, çok zor olacak ama eninde sonunda çıkacaksın oradan. Kendin için yaşa ve gez. Bu bir bencillik de değil üstelik hayatı anlama ve daha farklı bir bakış açısı görmen için bir adım. Evet hayat zor, bazen neden doğdum ki diye de düşünüyor olabilirsin ama bu hayat sen varken güzel, sevdiklerin sen sayesinde mutlu bunu unutma. Hayatında, aşk bataklığında da sana çok iş düşüyor şimdiden kolay gelsin...
