Üşüyorum bebeğim. Güneşin sıcaklığını hissedemiyorum artık. Mevsimlerden hep kışı yaşıyor gibiyim. Titriyorum, ellerim soğuktan kızarmış durumda. İçimi ısıtsın diye sıcak içecekler içiyorum, ellerim ısınsın diye ateş yakıyor karşına geçip oturuyorum. Yetmiyor ama bir türlü geçmiyor bu soğukluk.
Öncelerden ellerimi avuçların içine alır sıcacık nefesinle ısıtmaya çalışırdın. Oysaki sadece bir gülümsemenle içimi ısıtabileceğini farkında bile değildin. Bir sarılmanla yaralarımı onaracağından, bir öpüşünle iyileşeceğimden haberdar bile değildin. O kadar kördük ki birbirimize etrafımızdan soyutlaşmış bir şekildeydik. Körsek birbimiz dışındaki herşeye kör, sağırsak birbirimiz dışındaki her sese sağırdık. İyi ki de öyleydik. Hayatı yaşamayı öğrettin bana, her güzel bir şeyin peşinden gelen acıların, ağırlıklarını öğrettiğin gibi. Hayatın bu yönlerini kabul ettiğimden senin bana o güzel gelişinin arkasındaki acıları da kabullendim. O acılarla savaşa bileceğimi, her acının bir sonu olduğunu düşündüm. Bunu düşünerek yeni bir duyguyu da tattım."Yanılmak" en güçlü düşmanımı tanıdım. Her geçen gün yeni şeyler öğrendim. Sana kör olduğum zamanlar göremediğim gerçekleri gördüm. Şimdi üşümek bir yana içimin buz tuttuğunu hissediyorum. Ama lanet olsun ki yine seni sevmekten vazgeçemiyorum. Buz kütlesi içimi hâlâ senin ısıtabileceğini düşünüyorum. Yine bu düşüncemin arkasından en güçlü düşmanım sürükleniyor. Bu sefer görebiliyorum, duyabiliyorum ama inanmak hiç istemiyorum. Benim tüm inançlarım sana karşıyken yanılgılarım da sana karşı olsun istemiyorum. Beni anlayacağını umut ediyorum. Hayal kırıklığım olmamanı diliyorum. Kimseye yalvarmadığım kadar şuan sana yalvarıyorum. Lütfen hayatım bir yalandan ibâret olmamış olsun, bu paramparça hayatıma bir cam kırığıda senden gelmemiş olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Ses
CasualeBir insanın söylemediği ya da söyleyemediği şeyleri dışarıya yansıtma şekli elindeki tuttuğu kalemden geçer. Dilinin söyleyemediği sözleri, zehirleri bir kalemin ucundan döküverirsin. Belki fazla kırıcı olursun ama sen zaten mahvolmuş bir şekildesin...