Bir kız tanıdım gülüşü kadar güzel, hayatının karanlığında ışık gibi parlayan. Dışarıdan yıkılmayan bir dağ gibi görünen içinde ise fırtınalar kopan.
Ben bu kızın karanlık hayatındaki bir sokak lambası olmak istedim onun etrafa saçtığı ışığıyla birlikte bende varolmak, yeniden gülmek istedim. Ben sadece onun benim yanımda olmasını istedim. Ama sadece istemekle kaldım. Başaramadım çünkü. Unutmuşum benim hayatımdaki karanlığı, açmayan güneşi unutmuşum. Gecemi gündüze çeviremeyecek kadar geç kalmışım. Onun karanlığında çoktan bir sokak lambası yanmış, karanlık hayatı onun için güneşli günler,aylar belkide yıllar sürecek. Olsun ben yine beklerim, yine severim seni. Bana gelmeyeceğini bile bile beklerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Ses
AcakBir insanın söylemediği ya da söyleyemediği şeyleri dışarıya yansıtma şekli elindeki tuttuğu kalemden geçer. Dilinin söyleyemediği sözleri, zehirleri bir kalemin ucundan döküverirsin. Belki fazla kırıcı olursun ama sen zaten mahvolmuş bir şekildesin...