Kendimi kapana kısılmış gibi hissediyorum. Çaresizce bekliyorum. Elimden tutup beni buradan kurtaracak bir kişiyi arıyor gözlerim. İçimdeki çığlıkları, haykırışlarımı duymak isteyen bir kişiyi sadece. Buna ihtiyacım var çığlıklarımı benimseyecek kişiye ihtiyacım var benim... Nefes alışlarım artık canımı yakmaya başladı. Dudaklarımı oynatacak mecalim ise kalmadı. Gözlerim uykusuzluktan acıyor kapanmaya yüz tutmuş şekilde, başımın ağrısını söylemiyorum bile. Bir enkazdan farkım kalmadı ne tutulacak bir tarafım ne de ele alınacak sağlam bir parçam kaldı. Darmadağın hâldeyim. Toparlanacak gücü kendimde bulamıyorum. Fark ettim ki ben yıkımın tam kendisi olmuşum ama hâlâ beni ayakta tutmaya çalışan biri olduğuna inanıyorum. Ne acı ama kendime bile yararım yokken başkasının bana yararının olacağını düşünüyorum. Ama unutmuşum ki hayat toz pembe hayaller değil, pembesi gider tozu kalır. İşte bende o tozlar içinde boğulmuşum bunu yeni anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Ses
RandomBir insanın söylemediği ya da söyleyemediği şeyleri dışarıya yansıtma şekli elindeki tuttuğu kalemden geçer. Dilinin söyleyemediği sözleri, zehirleri bir kalemin ucundan döküverirsin. Belki fazla kırıcı olursun ama sen zaten mahvolmuş bir şekildesin...