FİNAL 2

4.1K 188 38
                                    

'Birine ikinci bir şansı vermek aslında sonunun aynı olduğunu göstermez. Nasıl okuduğuna bağlı olarak sonucunun haklı çıkacağına işaret verir.'

Sırf onunla bir daha karşılaşmamak için başka ülkeye yerleşmiştim ve yine beni bulmuştu. Kucağında çocukla sessiz sessiz benim bir şeyler söylememi bekliyordu.

"Yerimi babam söyledi değil mi?" dedim gülerek.

"Hayır, ben zaten senin yerini biliyordum ama Pusat beyin rızasını almadan karşına çıkmak istemedim."

Başımı yavaşça kaldırıp ona baktım. Fiziksel olarak değişmiş olması bir yana artık konuşması da çok değişmişti. Babamı günahı kadar sevmeyen adam şimdi ismini saygıyla anıyordu.

"N-Neden geldin?" dedim elimi usulca indirerek. Kucağındaki bebek gülerek etrafta uçulan kelebeklere uzanmaya çalışıyordu.

"Çünkü sensizlikle daha fazla baş edemedim." dedi çatallaşan sesiyle.

O kadar yıpranmış görünüyordu ki onu bu halde görmek beni mahfetmişti.

"Hayır Bade öldüğü için ve sen kendine yeni bir yara bandı bulamadığın için geldin." dedim tebessüm ederek.

"Asla böyle düşünme Emel, ben eğer kendime bir yara bandı bulmak isteseydim bir sürü kadın vardı onlara giderdim."

"O zaman gitseydin." dedim sözüne atlayarak. "Neden yeniden geldin ki başka bir kadına-"

"Çünkü yaramın asıl sahibi beni iyileştirebilir. Ben buraya beni affetmen için gelmedim Emel, yarama tuz basacağını bile bile o güzel gülüşünü görüp tükenen nefesimi yeniden alabilmek için geldim."

Adımlarını yeniden bana doğru yöneltip tam karşımda durmuştu. Anında o kokusu burnuma dolmuştu.

"Beni affetmeyeceğini bile bile af dilemeye geldim. Çünkü panzehirim sensin, beni bir tek sen iyileştirebilirsin."

Eli usulca yanağımı avuçlayıp okşarken gözlerimi kapattım.

"Hatırlıyor musun? Sana zehrimi akıtacağım ama söz veriyorum panzehirin de ben olacağım demiştim."

Sözlerine karşı sadece başımı sallamıştım.

"Aslında o günden sonra damarlarıma doldurduğun o zehir bana değil sana aitti. Ben senden başkasına gidemem senden başkasını sevemem Emel..."

Gözlerimi kapattığım anda göz yaşlarım eline damlamıştı. Tam iki senedir ağlamayan ben şimdi karşısında göz yaşı döküyordum.

"Bu kalp bir kez sevdi ve sevdiği kişiden de asla pişman değil. Karşında duran bu sahtekâr adam sana yemin ederim çok pişman. Hatalarının telafisini ömrünü sana adayarak vermek istiyor. Bak senden beni affetmeni beklemiyorum buna da hakkım yok ama ben sensiz nefes alamıyorum Emel."

Konuşurken sesi öyle titriyordu ki nefes alamadığını hissedebiliyordum.

"Kokun olmadan daha fazla yaşayamıyorum. Çok dua ettim canımı alması için ama almayan Allah almıyor. Selim için senin için yaşamamı istiyor. Annemi kaybettim ben Emel, senin verdiğin acıyı bir dostum gibi anlattığım kadını kaybettim ve hiç bir şeyim kalmadı. Lütfen..." dedi ve burnunu çekti.

İşte o an ağladığını anlayıp gözlerimi açmıştım. Karanlığı andıran o gözlerden yavaş yavaş yaşlar süzülüyordu.

"Lütfen her şeyimi bana geri ver. Sana çektirdiğim bütün acıları hak ettiğin huzurla vereceğim sana söz veriyorum."

PANZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin