'Aşkımıza şahitlik eden yıldızlar mezarımuz oldu.'
Bakış açım daha fazla bulanıklaşmıştı. Eser'in yüzünü zar zor görebiliyordum. Arkamda beni izleyen adama şu an sarılmayı o kadar çok istiyordum ki ama yapamıyordum.
"Yeniden hapise gireceksin Eser, bunu yapma ve bize onların yerini söyle lütfen. Yoksa bu işin sonu senin bitişin olacak."
"Eğer söylersem beni affeder misin?" dedi çaresizce. Onu oyuna getirdiğimin farkında değildi. Başımı sallayıp gülümsedim.
"Babam belki beni tanımayacak ama seni hatırlayacak. Bir şansın daha olabilir babamın şikayetini geri çektirebilirsin. Yeniden onun oğlu olabilirsin."
Omzundaki kurşun ona yeniden acı vermiş gibi dişlerini sıkarak gözlerini kapattı. Bunu fırsat bilerek Ulaş'a baktım. Sessiz sessiz bizi izliyordu.
"Pusat amcanın bizi hep götürdüğü dağ evinde." dedi dişlerini sıkarak.
Gözlerini açıp tekrar bana baktığında göz yaşlarımı silip güldüm.
"Kale piyonu düşürür ve oyun biter."
Saçlarını avcumun arasına alıp başını dizime sertçe vurdum. Acı bie iniltiyle yere düştüğünde yerdeki silahı alıp yüzüne bir kez daha vurarak onu bayılttım.
"Kazandım, kaybettin Eser Kaya."
"Geliyor musun?"
Arkamdan bana seslenen adama dönüp başımı sallayarak arkasından koşmaya başladım. Onu burada bırakacaktım çünkü henüz oyunumuz bitmemişti. Koşar adımlarla arabaya binip hemen emniyet kemerimi taktım.
Ulaş vakit kaybetmeden arabayı çalıştırmış ve gaza köklenmişti. Nefes nefese başımı geriye yaslayıp yeniden başlayan lanet sıkışma yüzünden elimi kalbime koyarak diğer elimle camı açtım.
"Güzel oynadın."
Bakışlarımı ona çevirip zoraki bir gülümsemeyle başımı salladım.
"Oyunları severim."
Cevap vermeden sürerken tekrar bana döndü. Elimin kalbimin üstünde olduğunu görünce sertçe yutkundu.
"Dağ evinin adresini biliyor musun?"
"Gerçekleri öğrendiğimde kaçtığım ve senin beni bulduğun ev." dedim imada bulunarak.
Bunu yapmıştım çünkü bir tek benim hatamın olmadığını anlamasınu istemiştim. Yanıt vermeden bakışlarını önüne çevirmişti.
"Abinin eski karısıyla evleniyorsun hayırlı olsun."
Kendimi tutamamış ve sonunda söylemiştim. Direksiyonu sıkarken sırıtarak başını salladı.
"Evet sağol."
"Sadece merakımdan soruyorum gerçekten onu seviyor musun?"
"Bu seni ilgilendirmez."
"Cevap veremediğine göre bunu hayır olarak kabul edi-"
"Özel hayatım seni hangi sıfatla ilgilendiriyor?"
Bakışlarımı anında ona çevirdim. Çatılı kaşlarını yoldan ayırıp bana baktığında gözlerimin dolduğunu görmemesi için hemen başka tarafa döndüm.
"Eski sevgilin sıfatıyla soruyorum. Benim bıraktığım boşluğu abinin karısıyla doldurmak komik geliyor da."
"Bu konuyu açmaya devam edersen yanan sen olursun Emel Karahan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANZEHİR
Ficțiune adolescențiTesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? ~Sabahattin Ali~ ~02.02.2021~