~My life before you was a mess~
beomgyu
"bilmem belki çiçeği görsen benden daha güzel olduğunu düşünürsün bu kadar emin konuşma"
Dizimden kalktı gözlerini gözlerime değdi
"güzellik tanrıçasını görsem gene senin güzel olduğunu savunurum"
"yuh abart"
"damat kalbimin sevgilisi güzelliğin büyüktür bal gibi tatlı,aslan kalbimin kıymetlisi güzelliğin büyüktür bal gibi tatlı"
"ağzın çok iyi laf yapıyor"
"normalde bende konuşmayı sevmem ama beom o koridorda seni gördüğümden beri seninle arkadaş olmak ve her şeyimi sana anlatmak istiyorum"
Arkadaş...
"elbette anlatabilirsin"
"arkadaş mıyız"
"tabi ki"
"BEOM ÇABUK BURAYA GEL KOŞ ROMİN VE BENİM SANA HABERLERİMİZ VAR" diye bağırdı bahçenin girişinden suzy
"ben gitsem iyi olur"dedim
Ayaklandım taehyun da ardımdan kalktı ve bileğimi tutarak beni kendine çevirdi"benimle konuştuğun kadar konuşma onlarla tamam mı"dedi
"o benim kuzenim ve suzy de doğduğumdan beri yanımda bir yıldır konuşmam için her şeyi yaptılar ve şimdi kendi sınırlarımı aştığım halde onlara mesafe koymam uygun olmaz taehyun"
"elbette sen nasıl istersen"dedi ve bileğimi bıraktı
Arkamı dönüp bahçeden çıkarken az önce içime oturan huzursuzluk gitmişti sanırım az önce kendimce arkadaş olayının acısını çıkarttım ve pişman değilim.
"efendim haberiniz ne"dedim
Her zaman ki gibi ön bahçede çeşit çeşit tatlılar ile doldurdukları masada oturmuş sohbet ediyorlardı
"gol otor sohbot odok oz "dedi romin
"ağzın doluyken konuşma"
"beom yemin ederim sesini özlemişim"dedi romin ve bana sıkıca sarıldı
"bende konuşmayı özlemişim"
"bir yıl boş boş trip attın herkese"dedi romin
"gitme çocuğumun üzerine o fazla kırılgan" dedi suzy yanağımı sıkarak
"önemli haber ne"
"prens hoseok yarın geliyormuş" dedi suzy
"hoseok abi kim bilir bu kez hangi çiçeklerden getirdi sana"dedi romin
"e abim geliyorsa kalkın hazırlık yapalım"dedim hemen sandalyeden fırlayarak
"yapıyoruz zaten tatlıları kontrol ediyoruz"dedi romin
"siz kontrol etmeye devam edin ben içeriyi kontrol edicem"
"hey beom güneş prens kim"dedi yeonjun bahçenin girişinden
"abisi prens hoseok"dedi suzy hemn
"suzy beomgyu artık konuşabiliyor"dedi romin
"çok alışmıştım ağlayacağım şimdi"dedi suzy ve bir tabak tatlı daha aldı
"hey beom işin yoksa ormana gidelim belki farklı çiçekler görürüz"dedi taehyun
"başka gün gitsek"
"tabi sen nasıl istersen"
"şimdi izninizle ben odama gidiyorum sabah görüşürüz" dedim ve koşarak odama çıktım
Abim geliyordu abim benim abim en büyük dayanağım umut kaynağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...