-27-

186 18 23
                                    

~Kokun hala üzerimde, en güzel düşlerimde.Ruhumun en içinde, kalbimden bile derinde~

huening kai

Çiftler tek tek elenip aramızdan ayrıldı, haruto ile tek başımıza bahçede kaldık ve ne yapacağımıza karar veremiyoruz.

"bence prens hoseok'un yanına gidelim eğlenceli olabilir" diye bir fikir ortaya attım

"bana uyar" dedi

Sandalyeden kalkarak hızla kaleye girdim. Haruto da koşarak bana yetişti ve hafifçe omzuma vurdu.

"yavaş ulan yetişemiyorum"   dedi

"sus bücür" dedim ve kafasına vurdum

Aslında şöyle bir bakınca benden kısa olması çok tatlı.

"o kadar kısa değilim bir kere" dedi önüme geçerek

"evet yakında yüzüme bakmak için sandalyeye çıkacaksın kısa değilsin" dedim alayla

"seni hoseok abiye söyliyicem"

"ben o kadar zamandır tanıyorum abi demiyorum sen nasıl bir anda abi diyebiliyorsun be" dedim ellerimi belim dayayarak

Bir anda durdu,gülümseyerek bana döndü ve dil çıkardı 

"çünkü beni çok sevdi" dedi ve koşarak prensin çalışma odasının kapısına dayandı

YOKSA PRENS HOSEOK VE HARUTO

"HARUTO BEKLE BENİ BAK DÖVERİM SENİ"  bağırarak koştum

Ona yetiştiğimde çoktan izin dahi istemeden prensin odasına girdi. Prens hoseok onu görür görmez gülümseyerek kollarını açtı ve onu sarıp sarmaladı.

Peki bu görüntü neden beni üzdü.Prens Hoseok'a mı aşığım,yok canım o benim için sadece bir prensten ibaret. Ya Haruto'ya aşıksam, olabilir mi? 

"kapıda kaldın kai gelsene yanımıza" dedi haruto oturduğu yerden

"geliyorum geliyorum" dedim 

Somurtarak prensin sağ tarafındaki boş koltuğa oturdum.

"aşık mı oldun yoksa" dedi prens kulağıma fısıldayarak

"siz...siz nasıl ya"

"prensinin güçlerini unutmak sana pahalıya patladı sanırım" dedi gülümseyerek

"ah kapının girişinde düşündüklerimi okudunuz öyle değil mi" dedim ensem ile oynayarak

"hoseok abi bu kitabı ödünç alabilir miyim" diye yüksek sesle seslendi,prensin kitaplığını kurcalamakla uğraşan haruto

"elbette haruto sormana gerek yok" dedi prens,ardından tekrar bana döndü.

"sizce ben haruto'dan hoşlanıyor muyum" dedim şaşkınlıkla

"çocuğum ben nereden bileyim bunu" dedi prens alayla

"e düşüncelerimi okuyabiliyorsunuz"

"aptal çocuk sen ne düşünürsen ben onu bilirim duygularını bilemem" dedi alayla

"ben ondan hoşlanıyor olamam"

"seni bu kadar emin kılan ne"

"ben ona çok gıcık oluyorum böyle yüzünü görünce garip duygular içinde kalıyorum,çekemiyorum başkalarıyla konuşmasını,her davranışı beni sinirlendiriyor" dedim tek nefeste

Prens küçük bir gülümseme ile bir süre bana baktı.

"bir süre haruto ile aynı ortama girme,yan yana gelme,konuşma,yüzüne dahi bakma en sonunda hayatında hiçbir şey değişmemiş olursa ona karşı hislerin yoktur ama"

"ama" dedim suratına aval aval bakarak

"onu görmemek,konuşmamak bunlar seni mutsuz hissettirir, onu görmek istersen ondan hoşlanıyorsun demektir" dedi 

"hayatımın bir kısmını onu tanımadan,görmeden geçirdim geriye kalanını da onsuz geçirebilirim" dedim göğsümü kabartarak

"hayatının bir kısmında onunla göz göze gelmemiştin ama artık geldin aşk budur kai onunla göz göze gelene kadar onsuz yaşayabileceğini sanırsın, bir kere göz göze geldiğinde dünya onsuz dar gelir" dedi prens ve omzumu pat patlayarak yerinden kalkarak haruto'nun yanına gitti

Haruto olmadan mutlu olur muyum?

___________________________

1 83 harutoyu nasıl minicik yaptım onu düşünüyorum DSPFGBHYÜĞ5ERLFDĞPHLYT

harcadım çocuğu ÜDFPGLHĞYTLPREFĞLHNYT

haruto: Şimdi Koy Elini Vicdanına Hakettiysem Eyvallah 

~TOGETHER~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin