~Sen hep benim yanımdasın~
Beomgyu
Çocukların kaleye gelmesinden bir hafta geçti, bugün taehyun'un ısrarı üzerine çiçek köyü olarak bilinen ve her çeşit çiçeğin yetiştiği ve asla solmadığı bir köyü ziyarete gidiyoruz. Yolculuk sırasında fark ettim ki yıllar sonra ilk defa ormandan geçerken etrafta saklanmış askerler, kesilmiş ağaçlar ya da karanlık bulutlar yoktu; Mutluluk vardı, huzur vardı. Bu altı adam sadece benim hayatıma değil bu köylere, ormanlara hatta tüm bir ülkeye mutluluk getirdiler.
"NE KADAR KALDI BEN YORULDUM" diye mızmızlandı en arkada kalan kai
"şuradan döndüğümüzde karşımızda olması gerek" dedi taehyun en önden
"olması gerek ne demek lan emin değil misin" dedi soobin atını hızlandırarak taehyun'un yanına gitti
"ben acıktım" dedi yeonjun dudaklarını büzerek
"yanındaki çantaya koydum ben bir şeyler" dedi soobin
"işte bu yüzden aşığım sana" dedi yeonjun dudaklarını yalayarak
Taehyun'un dediği gibi köşeyi döndüğümüzde her tarafı renk renk,benim bile bilmediğim çiçekler ile kaplıydı. Köye girdiğimizde herkes bizi gülümseyerek karşılamış, ardından işlerine geri dönmüşlerdi.
"şu ilerdeki evde beom ile aynı güce korumalık eden yaşlı bir bilge var köydeki çiçeklerin hepsini o yönetiyor" dedi taehyun köyün tepesindeki bir evi işaret ederek
"hadi yarışalım" dedi ve yeonjun hepimizi geride bırakarak eve ulaştı
Biz de çok kalmadan eve ulaştığımızda taehyun'un bahsettiği bilge bir masa donatmış, yeonjun'u doyuruyordu.
"merhaba siz doğa gücünün koruyucusu Lee jinkisiniz değil mi" dedi taehyun saygı ile eğilerek
"arkadaşınız bahsetti geleceğinizden hadi gelin siz de karnınızı doyurun"
Biz de boş sandalyelere oturarak karnımızı doyurduk, yemeğin ardından lee jinki bize köydeki çiçekleri nasıl yönettiğini açıkladı ve bunun üzerine çok eğlenceli bir sohbet ettik. Diğerleri izin isteyerek köyü gezmeye çıktığında ben ve taehyun lee jinki'nin yanına oturmuş anlattığı hikayeleri dinliyorduk.
"size bir soru sorabilir miyim efendim" dedi taehyun
"elbette taehyun sor bakalım"
"iris kim bilir misiniz"
"o zaman bu ülkenin en yaşlı bilgesinin ayağına beraber gidelim ve irisin kim olduğunu öğrenelim"
Çiçeklerin hikayeleri hakkında konuştuğumuz o gün aklıma geldiğinde gözlerimin dolmasını engelleyemedim, ben benim hakkımda en küçük bir şeyi bile unutmayan bu adama çok aşığım...
"İris çok güçlü bir tanrıçadır. İris gökle yeri birbirine bağlar bu nedenle Zeus ona gökyüzünden yeryüzüne haber taşıma görevi vermiştir. Zeus insanlara vereceği mutlu haberleri İris aracılığı ile verir belki de mutlu haberler taşıdığındandır bilmem İris'in sembolü gökkuşağıdır ha bir de erosu doğurmuştur" bir süre durup düşündükten sonra tekrar başladı konuşmaya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...
