~İçi dolu her şeyim, tek gerçeğim~
beomgyu
Bir süre daha o pozisyonda oturduktan sonra ortak kararımız ile köye geri döndük.Herkesin uyuyacağını sanmıştık fakat evdeki herkes yan yana dizilmiş yeonjun'u izliyorlardı.
"ne yapıyorsunuz çocuğun başında"dedim
"güzeller güzeli sevgilimin kalkıp kucağıma atlamasını bekliyorum" dedi soobin parlayan gözleri ile
"bir türlü uyumaya ikna edemiyorum onları"dedi yeri gülümseyerek
"uyumamalıyız zaten ya ilaç yan etki yaparsa ya da o susarsa bir şey isterse"dedi kai endişe ile
"hey biraz sakin olun yeonjun bizden önce uyanırsa bizi elbet uyandırır"dedi taehyun
"olmaz öyle ondan önce uyanmış olmam gerek"dedi soobin
"o zaman uyu ve ondan önce uyan"dedi haruto omuz silkerek
"bu ayı uyursa uyanamaz"dedi kai cevap olarak
Onlar kendi içlerinde bir laf atışmasına girmişken taehyun köşedeki sandalyeye oturdu ve oturmam için sol bacağını pat patladı,bende itiraz etmeden bacağına oturdum. Taehyun kollarını belime sardı ve kafasını omzuma yasladı
"sence ilaç işe yaracak mı"dedim kısık sesle
"umarım umarım yarar"dedi
Endişeliydi, bende endişeliydim,hepimiz endişeliydik.
"bence yarayacak ben inanıyorum"dedim neşelenmesini amaçlayarak
"sen inanıyorsan bende inanıyorum" dedi ve omzumun üstüne küçük bir öpücük bıraktı
"biz burada canımızın derdindeyiz adamlar orda aşklarının derdinde"dedi kai
"çok tatlılar dokunma onlara"dedi haruto
"evet dokunmayın bize"dedi taehyun hırlar gibi
"bir şey sormak istiyorum"
"sor bakim fındık"dedi kai burnumdan makas alarak
"neden kaleye sizi kurtarmamız için mektup yollamadınız ya da neden biriniz gelip bizi bulmadı"
"biz istemedik" dedi yeri
"bu civarlarda yağmalanmamış tek köy bizim köyümüz eğer askerler onları alıp burdan gitseydi eğer karalık zindan burayı da bulurdu" dedi haruto
"onlara yardım etmeyi çok isterdik elbette ama önceliğimiz köyümüz olmalıydı özür dileriz"diye ekledi yeri
"saat kaç" dedi soobin
"dört"
"sabahın dördünde altı deli ne konuşuyorsunuz be çocuklar uyanacak"dedi yeonjun gözlerini hafif aralayarak
"nasıl hissediyorsun kendini çitam benim"diye sordu kai merakla
"çok heyecanlıyım" dedi yeonjun kollarını havaya kaldırarak
"ben de çok heyecanlıyım sevgilim" dedi soobin kafasını sevgilisinin karnına bastırarak
"sanki yeonjun doğuracak tipe bak"dedi kai alayla
"ya bir bozma ortamı ya"dedi haruto kaiye dirsek atarak
"bunun benim canıma kastı var" dedi kai karnını ovarak
"HARUTO YERİ" diye bağırarak girdi içeri köylülerden biri
"kapı diye bir şey var" dedi soobin sesini kalınlaştırarak
"KARANLIK ZİNDAN ASKERLERİ BURDA"
Hepimiz aynı anda ayaklandığımızda soobin biraz geride kaldı
"yeri sen burda onların yanında kal"dedi ardından da bize yetişti
Köy meydanına geldiğimizde karanlık zindan askerleri bir kaç evi ateşe vermişti. Soobin öne atılarak şimdilik küçük sayılan alevleri söndürdü.
"gene mi siz ama bakıyorum bu kez bir kişi eksiksiniz aa yoksa şu sakat çocuk yok ha"dedi adamlardan biri
"birazdan sen de yok olacaksın tüm dünyadan"dedi kai dişini sıkarak
"şu çok değer verdiğiniz bücürler bizdeyken bize zarar verebileceğinizi düşünmüyorum" dedi yeri
"siktir yeri onların yanında ne işin var" dedi haruto. Gözlerinde korku vardı, kız kardeşinin hain çıkmasından korkuyordu.
"bu köyde açlık içinde sürünmektense hain olurum haruto" dedi yeri
"çocuklar neden güçlerini kullanamıyorlar" diye sordum
"karanlık zindan bunun için bir şeyler geliştirmiş güçleri devre dışı bırakabiliyorlar"dedi taehyun
"yapabileceğimiz hiçbir şey yok mu"
"vardır elbette ama çocuklar ellerindeyken bir şey yapmamız doğru olmaz" dedi soobin
"şimdi yeon olsaydı bir sıfır önde olurduk"dedi kai
"burada olmadığımı kim söyledi"
Ses yeonju'a aitti fakat hiçbirimi onu görmedik,tek gördüğümüz yanımızdan hızla geçen bir toz bulutu oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...