~Güneş doğmaz bize,ölmedikçe gece~
beomgyu
"ne kadar istemeyerek de olsa oğlumu bana sağ salim getirmişte olsanız sizi cezalandırmam gerek sonuçta size verdiğimi zamanı oldukça bir aşmış bulunuyorsunuzz"dedi babam
Benim ceza almam gerekirdi sonuçta beni götürdüler, beni korudular, beni eğittiler çok şey demek istedim babama düşüncesinin çok saçma olduğunu ama söyleyemedim hayatımdaki tek arkadaşımdan kazık yemek öyle koymuştu ki herkesten aynısını bekliyordum işte bu kadar da aptal bir insanım
"hayır tek yaptıkları prenslerini mutlu etmeye çalışmaktı ceza alacak bir şey yapmadılar"dedim ve yerimden fırladım
"s-sen n-nasıl istersen" dedi babam ve sessizce yerine oturdu bende odama çıktım
Ben uzanmış kendi kendime tavanı izlerken bir anda kapım açıldı ve taehyun odaya girdi yerimde dikleştim onu görür görmez koşarak üstüme atladı suzy odaya girince taehyun beni boğmaya çalışıyor sanıp elindeki kitap ile onun kafasına vurdu
"ah suzy sadece sarılıyordum" dedi kendini savunmak için
"yanlış anlaşılmaya açık bir durumdu benim suçum değil"dedi suzy ve koşarak odamı terk etti
"iyiyim merak etme"dedi taehyun elini saçlarım arasında gezdirerek
"artık bizimle konuşacak mısın" dedi kafasını ovalayarak"canın yanıyor mu" diye sordum bir kere açtım ağzımı bir daha kapar mıyım
"konuşman için canımızın tehlikeye girmesi mi gerekiyordu inan bilsem kralın tacını falan çalıp onu sinirlendirirdim"
"sakın"
"sesin çok güzel"dedi
Hiç beklemediğim bir şey olduğu için donup kaldım sadece ona bakmakla yetindim o da bunun farkında olmalı ki kocaman gülümsedi ve bana tekrar sarıldı.
"canın acıyor mu"diye sordum parfümü çok huzur verici
"yok be ben hep kafama kitap yerim acımıyor merak etme"
"kafana hep kitap mı yiyorsun"
"şaka yapıyorum beom"dedi ve kıkırdadı
"hadi hazır sen açılmışken senin bahçene inelim çiçeklerinin anlamlarını anlat bana" benden ayrıldı ve elleri ile omuzlarımı tutarak beni salladı
"çok uzun olmaz mı sıkılırsın"
"sen bir ömür konuş ben bir ömür dinleyeyim beom"
"gidelim o zaman hadi"dedim neşeyle ve bileğini tutarak onu da çekiştirdim
"her çiçeğin anlamı biliyor musun"diye sordu taehyun bahçenin girişinde
"evet yani en azından abimin öğrettiklerini"
"abin çok bilgili biri olmalı onu görmeyi çok isterdim"
"abim oldukça bilinen ve güçlü bir askerdir babamın en büyük silahı abimin özel gücü zihin okumak nerdeyse yirmi yılı aşkın süredir başka kimse bu gücün koruyucusu olarak seçilmemiş abimde yaklaşık iki yıldır ülke ülke gezer ve yeni bir koruyucu doğup doğmadına bakar her yerde kolu vardır"
"seninle uzun uzun konuşabiliyor olmak çok güzel beom"
"bir kere konuştum diye herkesle konuşmak zorunda mıyım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...