~Bilmem bu neyin nesi,güzelliğin böylesi~
beomgyu
Üzerimdeki şaşkınlığı atar atmaz abime doğru koştum ama daha sonra durdum ona gidemem diye düşündümm ve kendimi ateşinin efendisinin kollarına attım,taehyun elleriyle sıkıca belimi kavrayarak beni döndürmeye başladı.
"başardın"dedi gülümseyerek
"başardım başardım"
"evet başardı ama bu sadece başlangıç farkında mısınız bilmem ama"dedi kai göz devirerek
"bölme be mutluluklarını"dedi yeonjun onu tekmeleyerek
"bugünlük bu kadardı"dedi kim namjoon
"ne zamana kadar sürecek"diye sordum
"bir hafta"dedi park jimin
Bir hafta sonra gidecek...
"evet garberam gideceğim"dedi abim ve el sallayarak ustalarla beraber gitti
"çok iyi oynadın beomgyu harikaydın"dedi kai ve omzuma yumruk attı
"yavaş ayı kolu çöktü çocuğun"dedi soobin
"havuza girelim mi"dedim gülümseyerek
"sen ne istersen onu yapalım bugün"dedi taehyun
"yarış yapalım mı"dedi yeonjun sırıtarak
"aman sahip çık bacaklarına"dedi kai göz devirerek
"sizde de hiç eğlence yok ya"dedi ve gözden kayboldu
Onun ardından bizde havuzun olduğu bölgeye girdiğimizde hepsi direk suya atladı taehyun dışında
"yardım edeyim mi" dedi üzerimdekileri kastederek
"lütfen"
Arkamı döndüm geçen seferki gibi eli önce sırtımda gezindi daha sonrada gömleğin iplerini çözdü. Taehyun önce derin bir nefes aldı daha sonrada kendini havuza attı,onların aksine ben daha yavaş atladım suya
"iyi ki yaptık havuzu"dedi kai
"ama keşke şelaleye gidebilseydik şu buraya gelirken gördüğümüze"dedi yeonjun somurtarak
"beomgyu güçlerini tamamen öğrendiğinde izin verirler bence"dedi kai
"katılıyorum sana küçük it"dedi taehyun kaiye su atarak
"beom bir şey de şuna rahat bıraksın beni"dedi kai
"taehyun uğraşma kaiyle"
"sen nasıl istersen prensim"dedi ve benim yanıma geldi
"nasıl da sahibine sadık"dedi soobin taehyun durur mu atladı çocuğun üzerine
"hey beom itini itimin üzerinden al" dedi yeonjun
Olaya el atmak için öne doğru bir hamle yaptım fakat taehyun'dan yediğim dirsekle suların arasına gömüldüm daha sonra bir el dolandı belime ve beni suyun yüzeyine çıkardı.
"iyi misin beom bu ayı canını yaktı mı"dedi soobin saçlarımı düzelterek
Belimdeki ellerin sahibi elbette soobin değildi vücudumun sıcaklamasına sebep olan bu eller ateşin efendisine aitti. Taehyun göz göze geldiğimizde başını başka bir tarafa çevirdi ve burnunu çekti.
"taehyun ağlıyor musun sen"dedim ve yüzünü avuçlarım arasına alarak kendime çevirdim daha sonrada gözlerini sildim
"iyi misin"
"iyiyim taehyun bilerek yapmadın zaten üzülme bu kadar"dedim gülümseyerek
"özür dilerim beom cidden bilerek olmadı bütün suç bu pisliklerin"dedi ve annesine başka insanları şikayet eden bir çocuk edasıyla diğer çocukları bana şikayet etti daha sonrada başını omzuma yaslayarak sıkıca sarıldı bana
"her yerimi çiftler sardı be bunaldım"dedim kai dil çıkararak
"kıskanma da birilerini tavla velet"dedi yeonjun sevgilisinin sırtına binmek için debelenirken
"ne kıskanıcam be ben halimden memnunum"
"biz bir çift değiliz ama bence çok güzeliz"diye fısıldadı taehyun kulağıma
Derin derin nefes almaktan başka bir şey yapmadım aslında yapmadım değil yapamadım beynim durdu o an...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...