-41-

129 15 11
                                    

~Bul beni, kaybolmuşum~

Beomgyu

Yeonjun ile en başa, diğerlerinden ayrıldığımız noktaya geldiğimizde taehyun'u orada bekler bulduk, yeonjun koşarak taehyun'a sarıldı.

"kai nerede bir şey olmadı değil mi" dedi yeonjun panik olmuş şekilde

"yok yok hiçbir şeyi yok merak etmeyin küçük bir kız çocuğu yaralandı onunla beraber gitti" dedi 

"diğerleri gelmedi mi"  dedim ben de yanlarına yaklaşarak

"o taraftan askerler gelip geçti ama bizimkilerden iz yok" dedi taehyun

"yoksa bir şey mi geldi başlarına" dedi yeonjun kafasını elleri arasına alarak

"kötü düşünmeyelim hemen belki de oradaki savaş devam ediyor" dedim gülümseyerek, çoktan korku vücudumu ele geçirmiş olmasına rağmen.

"biraz bekleyelim gelmezlerse biz gideriz" dedi taehyun

"bir şey gelmez değil mi başlarına" dedi yeonjun endişe ile

"kocaman adamların başına ne gelecek" dedi taehyun

 O da endişeliydi ama bizi sakinleştirmeyi öncelik görüyordu.

"haruto çok korkmuştur kayboldularsa" dedim somurtarak

"soobin ne güne var o destek olur" dedi taehyun

"taehyun her şeyin olumlusunu söylemeyi bırak daha çok geriliyorum" dedi yeonjun

"iyilik yapmakta yaramıyor "

"gergin ya ondan öyle demek istemedi yoksa" dedim taehyun'a sarılarak

"bir sorunumuz var" dedi yeonjun

"ne sorunu" dedim ona dönerek

"soluna bakarsan görürsün"

"siktir o da ne" dedi taehyun bizi arkasına alarak

"kum fırtınası sanırım" dedim taehyun'un kolunu sıkıca kavrayarak

Kum fırtınası bize doğru yaklaşırken çiçeklerim etrafımda belirdi ve bizi aralarına aldılar, benim güzel çiçeklerim.

"beomgyu az önce hayatımızı kurtardın" dedi yeonjun derin derin nefes alırken

"ben yapmadım ki" 

"çiçeklerin kendiliğinden mi yaptı" dedi taehyun

"evet benim güzel çiçeklerim akıllı çiçeklerim" dedim etraftaki çiçekleri okşayarak

"o kadar güzelsin ki çiçekler bile güzelliğini korumak için seferber" dedi taehyun yanağımı okşayarak

"tamam taehyun en romantik sensin en çok sen seviyorsun tamam sus" dedi yeonjun oturduğu yerden

"kıskanmazsan sevinirim canım" dedi taehyun göz devirerek

"ay ne kıskanıcam be bir kere ben sevdiğim adamla doğduğumdan beri tanışıyorum" dedi omuz silkerek

"yani napiyim" dedi taehyun

"ya bi durun" dedim gülerek

"durdum hayatım" dedi taehyun

"aman kılıbık"  dedi yeonjun ve kahkaha attı

"sana burdan bir uçarım" dedi taehyun ardından da yere oturdu

"fırtına ne kadar süre, soobinler de fırtınaya yakalanmış mıdır, sağlıkları nasıldır,acıktılar mı, ya kai o ne yaptı, fırtınaya yakalanmadan gidebildiler mi acaba" yeonjun bizi sorulara boğarken kendimi yere bıraktım. Popom yere değdiği an çiçeklerim yanıma gelerek beni sarıp sarmaladılar.

"SENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR" dedi taehyun endişe ile

"HAYIR BU ONLARIN SEVME ŞEKLİ" dedim ben de hızlıca

"ha çok korktum bir an özür dilerim" dedi 

"sorun değil" dedim gülümseyerek

"korkuyorum" dedi yeonjun kısık bir ses ile

Köşede dizlerini kendine çekmiş, başını elleri arasına almıştı. Elbette biz de en az onun kadar endişeleniyoruz fakat biliyoruz ki soobin ve haruto bir araya gelince başlarına hiçbir şey gelmez, karşılarına çıkanlar korksun.

"korkma canımın içi o ikisi yan yana oldukça dağı bile devirirler" dedi taehyun 

Yerimden kalkarak yeonjun'un yanına oturdum, çiçeklerim onu da sevgi ile kucakladığında yeonjun'un yüzünde küçük bir gülümseme oluştu.

"çok yumuşak ve güzeller değil mi" dedim başımı yeonjun'un omzuna koyarak

"evet öyleler" dedi çiçeklerimi severek

"ben de sevgi istiyorum ben de" dedi  taehyun ve o da gelerek benim yanıma oturdu

Çiçeklerim onun da etrafını sardığında hoşnutlukla gülümsedi ve yere uzanarak dizime yattı.

"kıskanç" diye mırıldandı yeonjun

"sus uyu" dedi taehyun gözlerini kapatarak

"evet yeonjun dinlenelim biraz" dedim gülümseyerek

"sen söyledin diye uyuyorum bundan ötürü değil" dedi yeonjun ve gülümseyerek gözlerini kapattı

Soobin ve haruto da bizim kadar iyi midir?

~TOGETHER~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin