~İçimde kayıp giden yıldızlar
Ve sana dair tuttuğum bir dilek
Hiç sönmeyen bir ışık var~
beomgyu
Abimin söyledikleri bizi şaşırttı elbette ama beklenmedik bir şey değildi. Karanlık zindan şu sıralar ani ataklar yapıyordu ve sınırlarımıza oynuyordu.
"neden karanlık zindan tekrar mı geldi" dedim
"evet bekliyorduk ama bu kadar erken değil" dedi abim endişe ile
"şu sıralar koruyucuları kendi taraflarına çekiyorlar" dedi soobin eliyle alnını sıkarak
"bu yüzden dikkatli olmanız gerek karşınıza bir çocuk çıkarırlarsa sakın zarar vermeyin" dedi abim sert bir şekilde
"elbette çocuklara asla zarar vermeyiz" dedi haruto
"karanlık zindanı bitirmemiz gerek yoksa daha da güçlenecekler" dedi taehyun
"yılanın başını küçükken ezmek gerek" dedi kai
"o halde şimdi gidip hazırlanın akşam yola çıkarsınız"
"neden akşam gündüz daha iyi olmaz mı" diye sordu yeonjun
"yaptığımız atak gizli olacak o yüzden gece gideceksiniz" dedi abim ve bizi yalnız bıraktı
Hepimizin iştahı kaçmıştı, yeonjun'un bile...
"durum vahim" dedi haruto ,gözleri dolmuştu.
"ağlama bebeğim düzelecek her şey" dedi kai haruto'nun sırtını okşayarak
"düzelecek değil mi" dedi haruto
"düzelecek tabi biz mahşerin altı atlısıyız" dedi taehyun neşeyle
"mahşerin o kadar atı var mıydı" dedi soobin
"artık var sus" dedi taehyun
"yedinciye de yer var mı" dedi kapının girişinde gözüken winter
"selam winter" dedim gülümseyerek
"ben bu kızdan korkuyorum" dedi yeonjun kulağıma fısıldayarak
"duyacak şimdi ayıp" dedim ona kötü kötü bakarak
"bu kızda var bir şeyler görürsün" dedi yeonjun
"ben de sizinle sınıra geleceğim" dedi winter elleri ile oynayarak
"ne güzel" dedi soobin gülümseyerek
"göstericem ben sana güzeli" dedi yeonjun mırıldanarak
"efendim yeonjun bir şey mi dedin" diye sordu soobin
"demedim" dedi yeonjun
"kibar ol biraz" dedim
"olma yeonjun ben seni destekliyorum" dedi haruto sessizce
"ciddi misin haruto" dedim derin bir nefes alarak
"buraya yazıyorum o bir hain" dedi haruto
"nasıl bu kadar eminsin"
"samimiyeti sahte aynı yeri gibi" dedi gözlerini önüne eğerek
"ay unut artık şu kızı" dedi yeonjun haruto'nun omzuna vurarak
"kendi aranızda konuşmayın" dedi soobin
"tamam" dedi yeonjun ve kestirip attı
"planı anlatıyordun winter" dedi soobin
"biliyorsunuz ki benim gücüm görünmezlik gece bir koruma duvarı yaparak sınırda görünmemizi engelleyeceğim daha sonra da karanlık zindanın kamp kurduğu bölgede bir anda baskın yapacağız" dedi winter
"demek bunları planlıyordunuz babam ile" dedim merakla
"evet size söylememi rica ettiler o yüzden özür dilerim" dedi başını eğerek
"oh hayır sorun yok" dedim gülümseyerek
"o halde ben odama çıkayım yoruldum biraz" dedi winter ve yanımızdan ayrıldı
"gördünüz mü sizin yüzünüzden kötü hissetti" dedi soobin
"senin bu winter korumacılığın nerden çıktı soobin hayırdır" dedi yeonjun
"yeonjun haklı" dedi kai gözlerini kısarak
"sevgilim olduğun için her halükarda seni destekleyemem yeonjun" dedi soobin keskin bir şekilde
"hiçbir zaman öyle bir beklentim olmadı zaten ah gerçi ben şımarık olduğum için hep seni yordum değil mi tüh" dedi yeonjun ve masadan kalkarak bahçeye çıktı
"hay dilimi eşek arısı soksaydı" dedi soobin
"yeonjun'a şımarık mı dedin" diye sordu taehyun
"bir anlık bir hataydı"
"hepimiz o mutlu olsun diye çalışırken çocuğa şımarık mı dedin" diye yükseldi kai
"sevgilimle benim aramda bir durum kai" dedi soobin
"senin sevgilinse bizim de arkadaşımız yaşadıkları kolay şeyler değildi" dedim kai'ye arka çıkarak
"kolay şeylerdi demedim zaten" dedi soobin
"yeonjun çok kırılmıştır" dedi haruto
"sevgili benim sevgilim ben düşünürüm o kadarını karışmayın" dedi soobin ayağa kalkarak
"EN AZ SENİN KADAR BİZ DE YEONJUNA DEĞER VERİYORUZ BİR TEK SEN VARMIŞSIN GİBİ DAVRANMA" dedi taehyun da ayağa kalkarak
"BAĞIRMA BANA" dedi soobin dişlerini sıkarak
"O HALDE YEONJUN'A KARŞI DAVRANIŞLARINA DİKKAT ET" dedi kai de bağırarak
"HER ZAMAN ONUN TARAFINI TUTMAK ZORUNDA MISINIZ OLAYLARI HİÇ BENDEN DİNLEDİNİZ Mİ HİÇ BANA SORDUNUZ MU NEDEN BÖYLE OLDUĞUNU TEK KIRILAN YEONJUN MU SANIYORSUNUZ TEK KÖTÜ BEN MİYİM" dedi soobin ve taehyun'u iterek o da bahçeye çıktı
"aralarında çözseler daha iyi" dedi haruto
"hep böyleler soobin dikkatsizce davranıp yeonjun'u üzer" dedi kai
"bilemeyiz her daim yanlarında değiliz" dedi haruto
Bir tık haklıydı aslında.
"soobin'i koruyup durma haruto" dedi kai
"sen de kendi sorunların yüzünden beni üzdün kai belki de soobin de kendi içinde sorunlar yaşıyordur biz onun da arkadaşıyız bir sorunu olduğunda bize anlatmak yerine hırçınlaşıyor ve kendi içine atıyorsa bu bizim kötü arkadaşlar olduğumuzu gösterir" dedi haruto ve soobin'in arkasından çıktı
"haklı biraz" dedim sessizliğimi bozarak
"akşam sınıra gideceğiz ve olanlara bak" dedi taehyun sinirle
Neden bilmem ama soobin yeonjun'u terslediğinden beri taehyun'un gözleri aleve dönmüştü. Sanırım sebebi yeonjun'a verdiği değerdi, elbette soobin'i de seviyordu ama yeonjun onun için bir kardeş gibiydi ve her seferinde bir abi içgüdüsü ile onu koruyordu.
"ben odamdayım" dedi kai ve masadan kalktı
Taehyun sessizce yerinden kalktı ve gelerek yanımda ki boş sandalyeye oturdu, kafasını omzuma koydu. Elimdeki fincanı bırakarak elimi saçlarına uzattım ve yavaşça okşadım.
"bana iyi gelen tek şey sevgin beom" dedi fısıldarcasına
Bana da, bana da iyi gelen tek şey sensin taehyun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...