~Maybe, baby, I'm just losing my mind~
Taehyun
kai ile ikinci bölgeye ulaştığımızda durum çok kötüydü. Eğitimli ve güçlü askerleri ile tanınan bir krallık nasıl olur da karşı tarafa hiç zarar veremez.
"hoşgeldiniz" dedi yaralı askerlerden biri
"neden hiç ilerleme kaydedilemiyor" dedi kai ciddiyetle, bu itin bile ciddi bir tarafı var.
"bilmiyoruz" dedi hüzün ile asker
"bir koruyucu var en arkada kılıçları o yönetiyor askerler asla darbe almıyor" dedi koşarak gelen askerlerden biri
"oha güçdaşım" dedi kai
"o ne be" dedim
"işte aynı güce sahibiz ya ondan dedim"
"deme bir daha bok gibi oldu" dedim başımı iki yana sallayarak
"sus be cahil"
"ne yapacağız" dedim sinirle
"sakın etrafı yakma kendi askerlerimize de zarar verebilirsin o tarafta kalan yaralımız çok"
"ayrıca ilerde kadınlar da var" dedim
"kendi ilacından tattıracağız" dedi kafasını kaşıyarak
"nasıl olacak o"
"ben de bizim askerlerimize destek vereceğim"
"senden beklenmedik şekilde zekice"
"sen de boş boş durmayacaksın kılıçları ve kalkanları ateşle kaplayacaksın ki verilen hasar artsın"
"siz ne derseniz o komutanım"
"götüm kalktı" dedi kai ve önüne döndü sessizce
Kai sinirli bakışlar ile önüne döndüğünde ben de odaklanarak ateşimi askerlere sundum, karanlık zindan askerlerinin gözleri korku ile açılırken kai hafifçe sırıttı. Askerlerimizin gücü ve ilerleyişi artarken ilerden bir askerin sesi duyuldu.
"çocuklar var orada askerlere yürüyen çocuklar" dedi yarasını tutarak
"kansızlar şimdi de çocukları çıkarıyorlar karşımıza" dedi arkadan bir asker sinirle soluyarak
Ateşimi geri çekerek aklımca çocukları korudum, kai de gücünü durdurarak bana döndü.
"yeonjun olsaydı çocukları alıp gelirdi şimdi ne yapacağız" dedi kai
"çocukların bu bölgeye gelmesini sağlamalıyız" dedim
"durumu ağır olmayan askerler çocukları kalkanların altından bu tarafa çekebilir"
"nasıl yani" dedi yaralı askerlerden biri
"yarası ağır olmayan askerler kalkanların altına saklanır ve kalkanların kalktığı bir sürede çocukları bu tarafa çeker çocukların sayısı çok fazla değil zaten"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TOGETHER~
Random"çiçekler kopartılırsa yaşayamaz fakat bu beş çiçek yaşamak için toprak ya da suya ihtiyaç duymuyor onların tek ihtiyacı bir olmak her biri tek başına sadece birer çiçek iken bir araya gelince bir ormana dönüşüyor onlar çeşitli güzelliklerin olduğu...