Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.💖
🎶Koliva/Mendil🎶
♡♡♡
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi... Dinlendikçe, susması, düşündükçe susması... Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi...
Özdemir Asaf
♡♡♡
İyi okumalar...
21. Bölüm, 'Semih ve Çağla'
≈Semih'den≈
İçimde tuhaf bir his vardı birkaç gündür. Sanki bir şey olacakmış gibi... Hatta, ölecekmişim gibi bir his. Boğazımda bir yumru vardı, üzerimde bir ağırlık, bir yorgunluk vardı nedense.
Her zamankinden daha kötü hissediyordum ve kalbim acıyordu. Çarpıntıda olabilirdi, bilmiyordum.
Telefonumun zil sesi mahallenin sokağında yankılandığinda, daha fazla üzerinde durmayarak elimi cebime attım.
Sanırım kuruntu yapıyordum.
Telefonumun ekranına baktığımda arayanın annem olduğunu görmüştüm. 'Yine ne diyecek acaba?' diye gülerek açtım telefonu.
"Efendim anne?"
"Heh oğlum, gitmişken yoğurt ve yumurta da alır mısın?"
"Alırım anne, alırım. Var mı başka eksik bir şey?" Biraz durdu ve düşündü.
"Aklıma gelen yok şimdilik, olursa ararım ben seni."
"Tamam, evde görüşürüz güzelim. Öptüm."
"Görüşürüz yavrum." Derin bir nefes aldım ve içimdeki sıkıntı ile birlikte, bakkalla doğru ilerledim. Her adımımda artıyordu bu sıkıntı.
'Hayırlısı' dedim içinden. Hayırlısı olsun.
Bakkalın önüne geldiğimde, kapıyı açtım ve içeri girdim.
İlk Hüseyin amcaya kaydı gözlerim, beni farketmemişti ve elindeki ürünleri poşetliyordu. Onu görünce yüzüme bir gülümseme takındım ve ona doğru ilerlemek için, hareketlendim. Hüseyin amcanın, karşısındaki kişiye kaydı gözlerim istemsizce.
Boğazımdaki geçmek bilmeyen yumru daha da arttı, kalbim durdu, üzerimdeki yük; beni ezio yok etmek istercesine daha da ağırlaştı bedenimi ve ruhumu korku ele geçirdi.
Rüya görüyordum değil mi? Gerçek değildi bu. Bilinçaltımın bana bir oyunuydu bu. Peki... Neden bu kadar gerçekçiydi, hayal olsa hissetmez miydim? Hareket edip, konuşmaz mıydım? Ne hareket edebiliyor, ne tepki verebiliyor, ne de tek bir kelime edebiliyordum.
Saçlarını gözünün önünden çekmek için başını kaldırıp, saçlarını hafifçe yana savurduğunda kalbim hızla atmaya başladı. Göğsümü parçalamak istercesine, canımı yakarcasına atıyordu.
"Hayırlı işler." Sesini duyduğumda, istemsizce gözlerimi kapattım ve yutkundum.
'Hayal bu' dedim, kendime. Hayaldi bu. Gerçek olması imkansız bir hayaldi. Sesi de hayaldi. Yüzü de hayaldi. Tüm benliği hayaldi. Gözlerimi açtığımda, herkes bana tuhaf bir şekilde bakıyor olacaktı. 'Ne yapıyor bu adam?' diyecekti.
Gözlerimi açtım yavaşca, zaman kazanmak istercesine.
Ama gitmedi.
Yan profilinden, Hüseyin amcaya güldüğünü gördüm. Gülüşüyle nefesimi tuttum. Nice zamandır hasrettim gözlerine, gülüşüne? Unutmaya yüz tuttuğum saçlarına... Avuçlamak istediğim yanaklarına, yazısı olmak istediğim alnına...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis'in Çırak'ı ≈Mahalle Klasiği≈
Teen Fiction"Aşk... Beni, İstanbul'umdan bile vazgeçirecek kadar güzel olmalı." Cevabımdan sonra bir süre gözlerime baktı. Gözlerini çekip, derin bir nefes aldı. "Yaşadığım şehire olan aşkımı bile unutturmalı bana. Onunla olduğum zaman, aşık olduğum koca Trabz...