"Aşk... Beni, İstanbul'umdan bile vazgeçirecek kadar güzel olmalı." Cevabımdan sonra bir süre gözlerime baktı. Gözlerini çekip, derin bir nefes aldı.
"Yaşadığım şehire olan aşkımı bile unutturmalı bana. Onunla olduğum zaman, aşık olduğum koca Trabz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♡♡♡
İyi okumalar...
10. Bölüm, 'Ece ve Serkan'
≈Ece'den≈
Sabahtan beri mutfaktaki çöpü doldurmaya uğraşıyordum. Elime geçeni, çöpe atıyordum. Bu B planıydı aslında. Serkan'ın dışarı çıktığını gördüğüm an, ağzına kadar doldurduğum çöpü alıp, bende çıkacaktım. Çöp konteynırı onların evin o taraftaydı zaten. Annesine yardım eden uslu bir kız olarak, çöpü atacaktım sadece.
Perdeyi hafifçe kaldırıp, iki ev aşağıdaki evin balkonuna baktım.
Serkan'ın, karanlıkta içine çektikçe, yanıp sönen sigarasından anlamıştım balkonda olduğunu.
O kadar ki, sigarayı bile kıskanıyordum.
'Neden o sigarayı seviyorsun? O sana zarar veriyor, beni sevsene. Ben zarar da vermem, benim kokum o sigaradan daha güzeldir.' Diyesim geliyordu. Derdi olduğundan falan da içmiyordu, lisede akışkanlık haline getirmiş, bırakamıyordu.
Kamuran'ı kıskandığımda oluyordu tabi. Ona gösterdiği ilginin, sevginin onda birini gösterse yeterdi ama işte olmayınca olmuyordu.
Daha fazla düşünüp, yine kendi kendimi üzmeden, masadan bir kitap ve bu an için hazırladığım kahveyi alıp, balkona çıktım.
Balkonun ışığını açıp, sandalyelerden biri çekip oturdum ve kahvemi masaya bırakıp, kitabımdan rastgele bir sayfa açtım. Kitap okurdum ama öyle çok da sevmezdim.
İzleniyormuşum hissine kapıldığımda, derin bir nefes aldım. İşte şimdi gerilmiştim, tamam izlemesi hoşuma kaçmıyor değildi ama ben onu izlemek için çıkmıştım balkona. O beni izlesin diye değil. Gerçi izlese gibi benim ona baktığım gibi bakmıyordu, bomboş bakıyordu.
Bende dayanamayıp, ona baktığımda, gözlerimiz kesişti ve nefesim o an kesildi, kalp atışlarım durdu resmen.
Bana bir bakışıyla bunları hissettirip, kendisinin hiç birşey hissetmeden bomboş bakışı çok koyuyordu.
Gözlerimi çekip, tekrar kitabın sayfasına diktim. Kitabı ters tuttuğumu o an farketmiştim. Kitabı çaktırmadan çevirdim ve okuyormuş gibi yapmaya devam ettim.
Çaktırmadan başımı kitaptan kaldırdım ve gözlerimi tekrar ona diktim. Bu sefer bana bakmıyordu. Onun görmeyeceğini düşünerek, başımı avcuma yasladım ve onu izlemeye başladım. Ona baktıkça iç çekme isteğimi bastıramıyordum.
