22. Bölüm: 'Aşkın Tanımı'

6.2K 304 195
                                    


♡♡♡

Bakarken kıyamamak mı, yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?

Özdemir Asaf

♡♡♡

🎶Onurcan Özcan/Yaramızda kalsın🎶

İyi okumalar...

22. Bölüm, 'Aşkın Tanımı'

≈Sırma'dan≈

Sağ ayağımı, sol ayağımın üzerine çapraz bir şekilde attım ve krakerimi açıp, yemeye başladım. Akşam saatleriydi ve iyice benimsediğim arkadaşlarımla, dışarıda oturuyorduk. Ortada eski büyükçe bir yağ tenekesinin içinde yanan ateş ve etrafına koyduğumuz banklar ile ortam mükemmeldi.

Esin'in hiç erinmeden koca bir termos yaptığı sıcak salepler ve Ece'nin yaptığı kurabiyeler ortamımıza ayrı bir hava katıyordu.

Yine sohbetten harici olduğum sıralarda, başımı kaldırdım ve arkadaşlarımin üzerinde gözlerimi gezdirdim. Ne çabuk benimsemiştim ve alışmıştım böyle? Gözlerim Asaf'a kaydığında, Yankı ile hararetli bir muhabbete girdiğini farkettim.

Birden aklıma gelen şey ile kaşlarımı merakla çattım.

Abim ve Asaf anlaşır mıydı acaba? Ya da anlaşabilirler miydi? İçimden bir ses çok sıkı fıkı olurlar diyordu ama diğer yanım abimin Asaf'ı bir kaşık suda boğacağını haykırıyordu.

Asaf, onu izlediğimi hissetmiş gibi birden bana baktığında, heyecanla hızlanan kalbime lanet ettim ve nefesimi tuttum.

Bir b*k yoluna gidiyordum ya, hadi hayırlısı.

Birden elini uzattığında, sorgularcasına ona baktım. Elini, kraker paketime daldırıp, birkaç tane kraker aldığında kaşlarımı sinirle çattım. Çaprazımda oturduğu için, aramızdaki mesafe azdı ve bu da kolayca kolunu uzatabilmesini açıklıyordu.

"Hiç çekinme ya, al kendi malın gibi." Sinir bozucu bir şekilde gülümsedi ve gözlerimin içine baka baka arakladığı, krakerlerimi ağzına attı. Hayır vermeyeceğimden falan değil, kibarlık yapıp izin istese ölür müydü? Davar.

"Sağ ol." Sabır çektim ve sadece güldüm.

"Hmhm. Rica ederim, falan."

Başımı sinirden gülerek çevirdiğimde, bizi izleyerek zevkten dört köşe olmuş Ceylan ile göz göze geldim. Ağzı kulaklarındaydı ve Asaf ile benim aramda mekik dokuyordu gözleri. Gözlerimi kaçırdım ve iki tane krakeri ağzıma tepiştirdim.

Aklıma iki gün önce düğünden gelirken, karşılaştığımız kız gelmişti birden. Gözlerim Asaf'a kaydı. Dalgın bir şekilde yeri izliyordu. Gözlerimi ondan çektim, çok içten ama bir o kadarda mesafeli sarılmıştı o kıza.

İçimdeki tuhaf bir rahatsızlık hissi ile boğamızı temizledim. Bananeydi ki? Kimse sarılırsa sarılsındı, davar.

Kimdi o kız acaba?

Kızın gülüşü, falan da gayet samimiydi ve ben hoşlanmadığım insanlardan rahatsız olurdum. O kızdan rahatsız olmamıştım ama iki gündür 'neden sarıldı, kim o kız?' diye düşünmekten, daha sonra da 'banane, ben niye buna bu kadar taktım?' diye düşünmekten, sağlıklı düşünemez olmuştum.

Birden aklıma gelen görüntüler ile nefesimi tuttum. Durduk yere niye aklıma gelmişti ki?

"Abi yaa, n'olur!"

Reis'in Çırak'ı ≈Mahalle Klasiği≈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin