1. Bölüm, 'Yeni Komşu'

13.2K 468 159
                                    

🎶Mavi Gri/Ansızın Gel🎶


Satır arası yorum yapmayı unutmayın canlarım. Seviliyorsunuz. :)

Köşede ki yıldıza basmayı unutma!

Başlama Tarihiniz?

İyi okumalar...

1. Bölüm, 'Yeni Komşu'

Bavullarımı, taksicinin yardımıyla, bagajdan çıkarıp, kaldırıma koydum.

"Ücret?"

"200 lira abla." Göz ucuyla adama baktım, benden yaşça bayağı büyük olduğu belliydi ve işin tuhaf tarafı bana abla demişti.

"Abla diyeceğin kadar büyük değilim abi. Ayrıca 200 lira mı? Bu araba benzin yerine başka bir şey mi yakıyor?"

"İşine gelirse bacım, terminalden buraya kadar getirdik, olacak o kadar." Bıkkınca çantamdan cüzdanımı çıkarıp, babamın, iş bulana kadar idare et dediği paradan 200 lira alıp, adama uzattım.

İş bulana kadar dayansa iyi olurdu. Yoksa yanardım. Allah'tan ilk kirayı babam ödemişti.

Acelem olmasaydı eğer adamla pazarlığa girebilirdim ama acelem vardı. Daha iş aramaya başlayacaktım, kiraladığım evime yerleşecektim, temizlik yapacaktım.

Ben bu kadar işin altından nasıl kalkacaktım?

Adam taksiye binip, uzaklaşmaya başladığında, bende olduğum yerde döndüm ve 'Gülyeli Mahallesine' doğru, iki bavulumu peşimde sürükleyerek yürümeye başladım.

Evi İstanbul'dayken tutmuştuk. İnternette ilanını görmüştük ve kazandığım okul burada olduğu için, evi de hemen tutmak istemiştik. Babam da Trabzon'a gelip, tüm işlemleri halletmişti.

Karadeniz Teknik Üniversitesi, iç mimarlık bölümünü kazanmıştım.

İstediğim bölüm gelmişti ve Trabzon gibi güzel bir yerde okuyacaktım okulumu. Her şey istediğim gibiydi yani.

Gözüm, hamsi şeklindeki tabelaya kaydığında gülmeden edemedim. 'Gülyeli Mahallesi' yazıyordu.

Gözlerimi mahalleye doğru çevirdim ve incelemeye başladım.

Kapıların önlerine oturmuş, elişi yapan kadınlar, tek derdi oyun oynamak olan çocuklar, dedikodu yaparak çekirdek çirtleyen genç kızlar...

Gözlerimi istemsizce kapattım ve derin bir nefes aldım.

Balık.

Buram buram balık kokuyordu.

Mahallede iki, üç tane sadece deniz mahsülü satan yerler vardı.

İçimdeki bir dürtüyle, bavullarımıda alıp, bana en yakın, balık satan yere doğru ilerlemeye başladım.

Dükkanın önüne geldiğimde, bavullarımı dışarıya koyup, içeri girdim.

"İyi günler." Yaşlı ama dinç görünen amca başını kaldırıp, bana baktı, kaşları çatık bir şekilde bir süre izledikten sonra, içten bir şekilde gülümsedi.

"Buyur kızım." Hep imrendiğim Karadeniz ağzıyla cevap verdiğinde, daha içten gülümsedim.

"Ben, yarım kilo hamsi alacaktım."

Reis'in Çırak'ı ≈Mahalle Klasiği≈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin